Seçimler yaklaştıkça "dezenformasyon kampanyaları" da hız kazanıyor. Bunu daha önceki seçimlerde de defalarca yaşadık. "Yalanlar, iftiralar, montajlar" piyasaya saçıldı. Ne FuatAvni'ler gördük. Şimdi tek değişen şey, iftira atanların maskeleri. Yoksa nerelere bağlı oldukları herkes tarafından biliniyor.
Zaten akli melekeleri sorgulanan ABD Başkanı Biden da bunu itiraf etmişti. Ne kadar Türkiye düşmanı, ne kadar FETÖ'cü, PKK'lı, kaçak suçlu varsa hepsi bir ağızdan Türkiye'yi zor durumda bırakıp Erdoğan'ı indirmek için nefret kusmaya başladılar.
Turkuvaz Medya'nın hedef alınmasının sebebi de budur. Çünkü bu yalanlarla ve iftiralarlamücadele edebileceken büyük kale TurkuvazMedya'dır.
Bünyesinde Sabah, A Haber ve ATV gibi Türkiye'nin öncü medya kuruluşlarını barındıran Turkuvaz Medya'da uzun yıllardır başyazarlık yapıyorum.Darbe tehditleri,Cumhuriyet mitingleri, Geziayaklanmaları, polis/yargıdarbe girişimleri ve son olarak15 Temmuz ihanetindehedefte hep TurkuvazMedya vardı. Bu süreçte, dayatmalara karşı hep toplumun ve milli iradenin yanında olduk.
Şimdi Cumhuriyet tarihinin en önemli seçimlerinden birine hazırlanırken hedefte yine Turkuvaz Medya ve Yönetim Kurulu Başkanı SerhatAlbayrak var. Bir yandan siyaseti, diğer yandan medyayı yıpratarak seçimlere giderken yeni bir "toplummühendisliği"ne imza atılmak isteniyor. Yıpratılmak istenen aslında CumhurbaşkanıErdoğan. Herkes şunu bilmelidir ki, kim ne iftira atarsa atsınbu süreçte biz yine milli iradeninyanında olacağız.
Bugün, yani 30 Ağustos itibarıyla Türkiye zorlu bir seçim sürecine girmiştir. Bunun sıradan bir seçim olmadığı artık ortada. Her zaman olduğu gibi aklın yine galip geleceğine yürekten inanıyorum. Bu vesileyle 30 Ağustos Zafer Bayramı'nı kutluyorum.
GÜLŞEN OLAYI DERS OLSUN
Son dönemde şaşırtıcı olaylarla karşılaşıyoruz. Şarkıcı Gülşen'in tutuklanması da bunlardan biri. 3 günlük tutukluluğun ardından Gülşen tahliye edildi. Cezasını ev hapsi olarak çekecek. Ev hapsinin gerekçesini de anlamak mümkün değil, ama en azından bir yanlış düzeltilmiş oldu. Gülşen'in saçma sözlerine sert tepki verenler yüzde yüz haklı iken tutuklama kararıyla Gülşen mağdur duruma düştü. Gülşen'e en sert tepkiyi gösterenler bile bu tutuklama kararını şaşkınlıkla karşıladı.
Toplum en sert tepkiyi verebilir. Ancak yargının hukuk dışına çıkmak gibi bir lüksü yok. Bu tip tuzaklara düşmemeli ve seçime giden yolda gaza gelmemeliyiz. Gülşen olayı siyasilere ve yargıya ders olmalı.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.