Türk kültür, sanat ve müzik alanında dün müthiş bir boşluk doğdu.
Prof. Dr. AlaeddinYavaşca'yı dün sonsuzluğa uğurladık.
Eğer çağlar boyunca yaşayabilmiş olsaydım, bugün hissettiğimi belli ki Itri'yi, İsmail Dede Efendi'yi, ŞevkiBey'i, Tanburi Cemil Bey'i, ÜçüncüSelim'i, İkinci Mahmud'u kaybettiğimiz günlerde de hissederdim.
ŞAİRLER İLE BESTECİLER
Kültürümüz, müziğimizle özdeştir.
Metin yazarları, yani şairler, bestecilerle aynı hücrelerdedir.
Eğer Yahya Kemal aklımızdaysa mutlaka yanında Münir Nurettin de vardır.
Eğer Boğaz'da mehtaba baktığınız zaman şair Nedim'i hatırlamıyorsanız Allah bilir Arif Sami Toker de aklınıza gelmez.
ÇOK ÖZLEYECEĞİM
Türk kültürü böyle bir karma.
Hepimizin başı sağ olsun.
Birdenbire aklım Fuzuli'ye kaydı.
Onun bir şiirinin, bir 20. yüzyıl bestecisi tarafından seslendirildiğinde değerinden hiçbir şey kaybetmediğini gördüm.
Doktor Alaeddin Yavaşca'yı iyi bir müziksever, iyi bir Antepli, iyi bir edebiyatçı ve ülkesi için hizmete hiç ara vermeyen biri olduğu için çok seviyordum.
Onu özleyeceğim.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.