Dediğini yapan bir lider

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın dün AK Parti Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşma, özellikle ekonomiyle ilgili çevreler tarafından ciddiye alınmalıdır.
Hepimiz "yüksek faiz, düşük kur" sisteminin, milli ekonomik sistemimiz olduğunu zannediyorduk.
Gerçekten de yıllarca bu model ekonomiye hâkim oldu. Ama dünkü konuşmasıyla Cumhurbaşkanı Erdoğan bu modelin artık kesinlikle bittiğini açıkladı. Yerine gelen modelin de "düşük faiz, yüksek istihdam, yüksek üretim ve ihracat" hedeflerini içerdiğini söyledi.
Erdoğan'ın sözlerini bazıları belli ki anlamayacak ya da bu sözlere değer vermeyecek. Onlar, "Dünyanın ekonomik düzenini Tayyip Erdoğan mı değiştirecek?" diye olayı hafife bile alırlar.
IMF'SİZ YAŞAM MÜMKÜN
19 senelik AK Parti iktidarı ve Erdoğan yönetimi, artık birtakım şeylerin öğrenilmesine sebep olmalıdır. Belli ki Erdoğan kafasına koyduğunu ve seslendirdiğini yapan bir siyasetçidir. Yani ekonomiye ilgi duyanlar, Türkiye'de kazanmak istiyorlarsa Erdoğan'ın şekillendirdiği ekonomik modeli anlamaya çalışmalıdırlar.
Demek ki IMF'siz bir ekonomiyi yaşamak da mümkündür. Bu böyle olacak.
Şimdi beklenti, asgari ücretin hiç olmazsa 4000 TL civarında gerçekleşmesidir. Bu şekilde 8 milyon çalışan, hiç olmazsa yaşamın askeri nimetlerinden yararlanır.
Çünkü teorik olarak ne söylerseniz söyleyin, sonunda eğer insanlar kazandıklarıyla yaşayamıyorlarsa her şey laftan ibarettir.
EKONOMİNİN YARINI SAĞLAM
Yaşadığımız gerçekler de ortada. İhracatımız artıyor, üretimimiz artıyor, büyümemiz artıyor. Bu demek ki ekonominin yarını sağlamdır. Ama döviz kuru ve enflasyon hâlâ kalıcı bir ortamın parçaları olarak hayatımızda yer almalıdır.
2023 seçimlerine kadar Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın uyguladığı ekonomik tedbirler olumlu etkisini gösterecektir. Bundan şüphe etmeyelim.
Ayrıca eğer siyasete gerçekten heves ediyorsak ve yerimizi muhalefet olarak belirlemişsek bu gerçekleri de göz önünde tutalım.
Yani PKK uzantısı partilerin veya onlarla işbirliği yapanların ne ekonomiye ne de güvenliğe bir katkıları olmayacaktır.