İnsanların şuur altında iyi ve kötüyü ayıran bir mekanizma vardır.
Buna "vicdan" denir.
Vicdan hem ailelerin, hem toplumların sağlığı için vazgeçilmez bir mekanizmadır.
Vicdansız insanların, ana ve babalarına yahut kendilerine iyilik eden herkese düşman olduklarını biliriz.
Buna karşılık en ufak bir hizmeti veya bir avuç sevgiyi hedefleyen kişinin vicdanı adeta parıldar ve sevgi fışkırtır.
BAZILARI NEFRET SAÇIYOR
Şu anda Türk siyasetinde vicdanlıinsanlar çoğunlukta.
Doğudan batıya, kuzeyden güneye yapılan hizmetler herkese yansıdı.
Ve insanların vicdanları, bu yansıyan pırıltılara karşı sevgi sesleri çıkarıyor.
Ama ne yazık ki bir de vicdansız kesim var.
Bunlarda vicdanın yerini önyargılar, kinler, nefretler ve takıntılar almış.
Diyelim ki kendilerini doğrudan etkileyen bir hizmet gerçekleşmiş...
Vicdanı olan bir kişi, bu hizmeti gerçekleştirene hem teşekkür eder hem de sevgi gösterisi yapar.
Fakat bir kesim var ki bunlar bir araya geldikleri zaman adeta vicdansızlığın örneği oluyorlar. Kendilerine hizmet edenlerin ölmesini istiyorlar.
HEP HAYIR DUASI ALACAK
Demokratik seçimler, toplumdakivicdan ağırlığı belirli noktayı geçmedensağlıklı sonuçlar vermez.
Bu açıdan Türkiye hep olumlu not almıştır.
Sadece vicdansızların oluşturduğu kesimler, askeri darbeler yaptırmışlar, hatta başbakan ve bakanları idam bile ettirmişlerdir.
Türkiye bu dönemleri geride bıraktı.
Şu anda Cumhurbaşkanı Erdoğan,ister Cumhurbaşkanı isterse sıradanvatandaş olsun, Türkiye'nin hangi köşesinegitse kendi gerçekleştirdiği hizmetlerlekarşı karşıya gelecek.
Ve bu hizmetlerin yansıdığı insanların vicdanları da Cumhurbaşkanı Erdoğan'a sonsuza kadar hayır duası edecek.
Bu gerçekleri bilelim ve vicdansızlık ile muhalif olmayı sakın karıştırmayalım.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.