Türk siyasetinin bunca bunalımı arasında bir de şansı var. O şansın adı Cumhur İttifakı ya da Erdoğan-Bahçeli beraberliği. Dikkatediyorsanız birileri bu beraberliğisabote etmek için çeşitli teorilerüretiyorlar. Hatta bazılarına göre Cumhurbaşkanı ile Bahçeli'nin yeni anayasaya bakış açıları çok farklıymış. İkisi ile de ayrı ayrı konuştuğunuz zaman böyle bir şeyin olmadığını görüyorsunuz. En önemli müttefikleritarafından kuşatılmış, kimindost kimin düşman olduğu kesinolarak bilinmediği bir ortamdaCumhur İttifakı'nı kuranların anayasakonusunda anlaşmazlığa düşmelerimümkün değildir. Keşke Türk siyasetinin önde gelenlerinin hepsi Bahçeli ve Erdoğan kadar bilinçli olsalar. Örneğin Saadet Partisi tek başına var olarak nereye varmayı ümit ediyor? Veya İYİ Parti küfürbazlık damgası ile Pensilvanya'daki itibarını arttırdığını mı zannediyor? Cumhuriyet Halk Partisi'ne gelince, bu parti varlık felsefesinin reddedilmesine en örnek kuruluş. Atatürk, Cumhuriyet'i kurduktan sonra elindeki kadroyla dış dünyaya açılmayı başardı ve sonuçta Boğazlar rejimini Montrö'de değiştirdi. Hatay'ı Türk sınırlarına kattı. Eğer hayatı yeterli miktarda uzun olsaydı Misak-ı Milli sınırları da herhalde gerçek olacaktı. Bir de bugünün CumhuriyetHalk Partisi'ne bakın. Türkiye'ninyarına dönük yatırımlarını saboteetmek için elinden geleni yapıyor. Cumhuriyet Halk Partisi lideri Kemal Kılıçdaroğlu Türkiye'deki köprüleri, yolları, alt ve üst yapı yatırımlarını adeta kınıyor. Yabancı devletlere Türkiye'ye dönük terörü destekledikleri için hiç tarizde bulunmuyor. Buna karşı Türkiye'nin yarına dönük yatırımları söz konusu olduğunda bu yatırımlara katılabilecek yabancı ülkeleri tehdit ediyor. Sonuçta bereket Cumhur İttifakı ve Erdoğan ile Bahçeli var. Buikili Türkiye'nin büyük siyasi aklınıtemsil ediyorlar. Bunun da bilincindeler. Yani Erdoğan ile Bahçeli arasında en ufak bir anlaşmazlık olduğunda, bunu bilenler hemen devreye girmelidirler. Çünkü bu birliktelik sadece demokrasimizin değil varlığımızın da güvencelerinden biridir.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.