Yeni dünya düzeninde de Türkiye’nin başarısı siyasal istikrarımızı korumamıza bağlıdır

Bir yılı aşkın süredir en fazla merak edilen konu, "Salgın sonrasında dünyanın yeni düzeni nasıl olacak" şeklinde değil mi? Zenginlerin daha zengin olduğu yoksulların ise dibe vurdukları yolundaki haberlerde, bu yeni düzenin ip uçları da araştırılıyor. Özellikle Bill Gates adının ön planda olduğu bu süper zenginlerin, yeni dünya düzenini kendi çıkarlarına uygun biçimde şekillendirmek için çalıştıkları da söylenilenler arasında...
Amerika ve biz
Bu yeni dünya düzeninin bizi doğrudan etkileyecek olan yanı, bağımsızlığımızın ve egemenliğimizin yeni tehditlerle karşılaşıp karşılaşmayacağıdır. Bu konuda en önemli sorular, FETÖ ve PKK/PYD'nin daha ne kadar Amerika tarafından destekleneceklerine ilişkindir. Dünyayı karıştırabildikleri ölçüde kendilerini başarılı olarak gören Amerikan politikacıları, müttefik ya da düşman ayrımı gözetmeksizin diğer ülkelerin iç işlerine müdahale etmek alışkanlıklarını yeni dünya düzeninde de terk etmek niyetinde olmadıklarını şimdiden belli ediyorlar.
Avrupa Birliği
Bizi çevreleyen koşullardan önemli bir tanesi de Avrupa Birliği'dir. Yeni dünyada Avrupa Birliği'nin eskisinden daha zayıf olacağı şimdiden bellidir. İngiltere'nin terk ettiği ve eski Doğu Bloku ülkelerinin giderek daha az sevgi duydukları Avrupa Birliği'nin Türkiye'yi üyelik konusunda oyalamasını pek anlamı kalmamıştır. Salgının derinden vurduğu Avrupalılar, Türkiye'ye kıyasla bu dönemi çok derinden zararlarla karşılıyorlar.
İstikrarı korumak
Önümüzdeki dönemde Türkiye'nin gerek Rusya ile gerekse Azerbaycan gibi kardeş ülkelerle ilişkileri herhalde daha da derinleşecektir. Türkiye'nin ekonomisi güçlendikçe ve kriz kaynakları etkisizleştikçe, daha bağımsız ve kendine daha fazla yeterli bir ülkede yaşayacağız. Bütün mesele bu yeni dönemde de siyasi istikrarımızı koruyabilmemize bağlı olacaktır.