Atatürk’ü asla günlük siyasete taşıyıp polemiklerin rüzgârında yıpratmamalıyız
10.11.2020, Salı
Ölüm yıldönümünde Atatürk'ü minnet, şükran ve hayranlık duyguları içinde yine özleyerek anıyoruz... Atatürk'ten sonraki yıllarda doğan bizler için de, sanki onsuz bir dönem yaşanmamış gibidir. Atatürk'ü kalbimizdeki en saklı yerde hep yaşattık.
Devlet adamı
Ancak şunu dasöylemeliyiz. Atatürksevgisi asla semavi birinanç sisteminin parçasıdeğildir. O çokyerleşik bir kültürüdevam ettiren, sonaermiş bir imparatorluğunyerine birCumhuriyet kuranbir devlet adamıdır. Asla tartışılmazların bir parçası ve ilahi söylemlerin konusu değildir.
Siyasete taşımayalım
Bugün bazıları Atatürk'ü günlük siyasetinbir öğesi ve muhalefetin bir aracıymışgibi sunmaya çalışıyorlar. Oysabu tür davranışlar Atatürk'ün hepimizingözündeki o yüce konumuna sadecezarar verir. Çünkü Atatürk'ü nasıl birilerigünlük siyasete taşımaya çalışıyorlarsa,bazıları da Sultan Abdülhamid'i yada Yavuz Sultan Selim'i de aynı şekildedeğerlendirmeye çalışıyorlar. Bu kargaşadakimin ne demek istediğini anlamakpek mümkün değildir. Ve doğru olan buulusun geleceğine katkıda bulunan veşimdi tarih olmuş büyük isimleri sonsuzluktakiyerlerinde bırakmaktır.
Hedefe ulaştık
Atatürk'ü bir kez daha saygı ile anarken,onun kurduğu Cumhuriyet'in çokileri düzeylere ulaştığını da söylemeliyiz. Atatürk'ün yaşadığı dönemde hayal olan hedefler şimdi aşılmıştır. Çağdaş uygarlık düzeyine ulaşmak ve onu geçmek olarak belirlediği ulusal hedef gerçekleşmiştir. Her geçen gün Türkiye'nin dünyadaki yeri daha sağlam ve belirgin şekilde kesinleşiyor.
Evet... Atatürk'ü bir kez daha saygı, sevgi ve şükran duyguları içinde anıyoruz. Onu asla günlük siyasetin bir parçası yapıp polemiklerin rüzgârında yıpranmasına izin vermemeliyiz.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.