6-7 Eylül 1955’ten önce İstanbul da Londra ve Paris gibi dünyalı bir kentti
08.09.2020, Salı
Londra, Paris, New York gibi kentler, bulundukları ülkeye olduğu kadar dünyaya da aittirler. Bu kentlere çeşitli ülkelerden insanlar gelip yerleşmişlerdir. Bir zamanlar İstanbul da öyleydi. İstanbul'un Rum milletvekilleri, Ermeni doktorları falan vardı.
O gece...
İstanbul'undünyalılığına ilkdarbe 6-7 Eylül1955'te indirildi.Atatürk'ünSelanik'tekievine bomba atıldığı iddiası ile veKıbrıs gerginliğine de dayalı olarakçapulcu kitleler bir merkezden güdülerekİstanbul'a saldırdılar. Rumlaraait evler, iş yerleri, kiliseler yağmalandı,insanlara tecavüz edildi. Bu kırımdansonra başlayan göç, 1964 Kıbrısgerginliği ile zirveye ulaştı. SonuçtaYunanistan'da, Batı Trakya'da Türklervar ama İstanbul'da Rumlar yok artık.
Ders alalım
Bu durumdan alınacak ders ortadadır.Dış siyasete ilişkin gerginlikleri içinizdekidengeleri bozacak şekilde kullanmayacaksınız.Düşünün ki KurtuluşSavaşı'nda Yunanlılarla savaştık amasavaş sonrasında İstanbul'da yineRumlar vardı. O eski İstanbul, 6-7 Eylülsonrasında bir harabe görüntüsündeydi.Sıkıyönetim ilan edilmiş, ordununtankları Beyoğlu'na yığılmıştı.
Bazı anılar
Tabi hem acıklı hem de komik olaylaryaşanmıştı o gece... Dükkanlarınıyağmadan kurtarmak isteyenler,vitrinlerine Atatürk'ün büstlerinikoyuyorlardı. Sanatçı Necmi RızaAhıskan'ın ağabeyi de, sanatçıya aitolan Beyoğlu'ndaki kumaşçı mağazasınınvitrinine, gece yarısı telaş içindebir büst yerleştirmiş. Mağaza bu şekildeyağma edilmekten kurtulmuş. Ertesisabah gün ağarınca bir bakmışlar ki, ogece telaş içinde vitrine koyulan büstAtatürk'ün değil Beethoven'in büstüymüş.Necmi Rıza "Herkesi yağmadanAtatürk beni de Beethoven kurtardı"der ve kahkaha atardı.
Menderes Beyoğlu'nda
Sıkıyönetim ilan edildiktensonra Başbakan Adnan MenderesBeyoğlu'nda, İstiklal Caddesi'nde fecimanzarayı izleyerek yürürken, NecmiRıza'nın mağazasının önüne gelmiş.Necmi Rıza'yı görünce yanına gitmiş veona sarılıp, başını onun omuzuna koymuş.Necmi Rıza "Başı omuzumdakibaşbakanın ağlayacağını zannettim.Ama Menderes kulağıma eğilip, yakındabir tuvaletin olup olmadığını sordu"diye anlatmıştı o sabahı... Evet... Okara gecenin benzerlerini tekrar yaşamamalıyız.Dış siyasetteki gerginlikleriiçeriye yansıtmamalıyız. Bu felakettenalınacak ders de budur.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.