Sabırsızlıkla beklediğimiz müjde, beklentinin çapının büyüklüğü ile orantılıymış

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın müjdesini dinlerken, yıllardır hepimizi beklentiye sokan değerlendirmeleri hatırladım. Ortadoğu'nun petrol ve doğalgaz zengini ülkelerine bakılır ve şöyle söylenilirdi... Türkiye bu doğal zenginliklere boğulmuş ülkelerde olmayanı başardı. Türkiye yokluklar arasında kendi kadrolarını yetiştirdi. Petrol ve doğalgaz zengini Arap ülkeleri bir sokak kaldırımını yapmak için dışarıdan adamlar getirirken, Türkiye'nin kadroları sanayiler kuruyordu. Artık tek eksiğimiz bu çeşit bir doğal kaynağa sahip olmaktı. Bu şekilde cari işlemlerimizin ebedi yarası olan açık sona erebilirdi.
2023 gelirken
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıkladığı Sakarya alanındaki 320 milyar metreküp doğalgaz, 2023'te hizmete girdiği zaman, Türkiye ihracatçı bir ülkeye dönüşebilir. Ayrıca açıklandığına göre, bu bulgu gerçek rezervler için sadece ipucu olabilir. Yani geleceğin Türkiye'si, Suudiler'e, BAE'ye, İran'a taş çıkartacak doğal kaynakların sahibi olabilir.
Teşekkürler
2017 yılından başlayarak yerli kaynaklarla araştırmaları teşvik eden enerji bakanlarına, Berat Albayrak ve Fatih Dönmez'e ülkenin kadrolarına güvenen siyasetçilerimize ve tabii ki her atılımı teşvik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan'a teşekkür etmeliyiz. Artık sismik araştırmaları yapmak için gemilerimiz var. Denizlerdeki haklarımızın asla yitirilmesine izin vermeyecek bir kararlılığımız da var.
Parlak bir gelecek
Geleceğimiz gerçekten farklı olacaktır. Ödemeler dengesindeki cari açığın tarih olacağı günler mutlaka gelecektir. Emekleri ve bilgileri ile bize bu ufukları açan herkese teşekkür etmeliyiz. Hepimizi beklentiye sokan "Müjde", gerçekten bu beklentiye değer önemdeymiş. Doğal zenginliklerin kendilerinden kaynaklandığını düşünen Suudi görevlilerinin sayı ile kendilerine gelmelerini zorunlu kılacak günler yakındır. Bu durum bile insanı mutlu kılabilir.