Hastalıklı Amerikan siyasetinin yeni aracı koronavirüs salgını oldu
28.07.2020, Salı
İnsanlığın zihnindeki en öncelikli ve büyük soru "Bu koronavirüs salgını ne zaman biter" şeklindedir. Bu soruya verilen cevaplar ise ülkelere ve konuşan uzmanlara göre değişiyor. Bazı ülkelerde bu salgının etkisinin sona ermek üzere olduğu seslendirilirken, bazıları da salgının ikinci döneminin başladığını ileri sürüyorlar.
Hastalık ve siyaset
Dünyadaki bu tür gelişmeleri izlerken, Amerikan demokrasisinin içeriğine dönük kuşkuların tırmandığını hissediyorum. Çünkü koronavirüs salgını, Amerika'daki yerleşik medyanın ve derin devletin güdümü ile Donald Trump'ın ikinci defa seçilmemesi için kullanılıyor. Trump'ın salgın karşısında çaresiz kaldığını vurgulayan haberler ve yorumlar çok yoğun biçimde devam etmekte.
Yetersiz Biden
Amerikan siyasetinin bugününe baktığınızda en çarpıcı durumun, Trump'ın rakibi Biden'ın yetersizliğinde yoğunlaştığını da görüyorsunuz. Yaşı 80'e dayanmış olan ve hiçbir konuda hiçbir dikkate değer projesi bulunmayan Biden, yine yerleşik medya ve derin devlet tarafından çok güçlü olarak pazarlanıyor. Daha yardımcısı bile belli olmayan Biden'ın, anketlerde Trump'ın en az yüzde 15 ilerisinde bulunduğu iddia ediliyor.
Dünyadaki durum
Ve başta da söylediğim gibi koronavirüs salgını yerleşik medya tarafından Trump'ın beceriksizliğine bağlanıyor. Eğer dünyadaki gelişmeleri izliyorsanız, koronavirüs salgınının hala etkili olduğu ve tırmandığı sayısız ülkenin hiçbirinde yöneticilere dönük suçlamaların bulunmadığını görüyorsunuz. Örneğin Başbakan'ın veya Cumhurbaşkanı'nın hastalığa yakalandıkları İngiltere'de de Brezilya'da da kimsenin aklına bunların istifasını istemek gelmedi. İran'da, Hindistan'da ve Çin'de de salgın tırmanıyor. Ama bu durum sadece Amerika'da siyasetin bir aracı konumunda.
Örnek mi aldık?
Bu durumu izlerken bizim demokrasinin de Amerikan demokrasisini örnek mi aldığına ilişkin kuşkularım artıyor. İktidardakilerin başarılarını görmezden gelip, her vesile ile ve her ilgisiz durum kullanılarak aleyhte söylemleri seslendirmek konusunda, biz de Amerika gibi değil miyiz?
Seçmenlerde var
Ancak her demokraside bir de "seçmenler" vardır. Bu seçmenler kendilerini gütmeyi amaçlayanları genel olarak başarısızlığa mahkum ederler. Biz Türkiye'de bunu defalarca görmedik mi? Ağzına gelen her şeyi söylemeyi siyaset sanan CHP sözcülerine karşı Cumhurbaşkanı Erdoğan her seçimden galip çıkmadı mı? Bakarsınız Trump da kasım seçiminde Biden'ı yener ve ikinci dönem Başkanlığı sürdürür.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.