Yaşadığımız zamanlar tarih ölçeğindeki değişimi içeriyor

Yaşadığınız zamanın hakkını vererek anlamaya çalışmazsanız, yakın yarınlarda "Tarih" olarak değerlendirilecek gelişmeleri de göremezsiniz.
Bu açıdan bakınca yaşadığımız zamanların, sıkıştırılmış ve hızlandırılmış bir tarih sürecini içerdiğini görebilirsiniz...
İstanbul'un fethi
O kadar çok olay var ki tarih kapsamında görebileceğimiz. Mesela Ayasofya'nın yeniden cami olması, İstanbul'un fethine kadar dayanan bir sürecin noktalanması değil midir? Ya da koronavirüs salgını, 20'nci yüzyıl başındaki İspanyol gribi salgınının benzeri sonuçlarına dayanmıyor mu? Globalleşme rüzgarı fırtına şiddetinde eserken koronavirüs salgını ile ülkelerin başta Amerika Birleşik Devletleri olmak üzere içe kapanmaları, tarih ölçüsünde bir gelişme değil midir?
Son darbe
Hafta içinde yeniden hatırladığımız 15 Temmuz 2016 darbe teşebbüsünü değerlendirirken, Osmanlı'da Cumhuriyet'e aktarılan ve siyasete silahla müdahale etme geleneğinin sona ermesini de düşünmedik mi? Demokrasi tarihimizdeki 27 Mayıs 1960, 12 Mart 1971, 12 Eylül 1980 ve 28 Şubat 1997 darbelerinin de, tarihe karıştırılmaları anlamına gelmiyor muydu 15 Temmuz? Sivil halkın darbeci askerlere karşı demokrasiye canları pahasına sahip çıkması, tarihi önemde bir olay değil miydi?
Salgınlar
Yakın yarınlarda tarih hangi gelişmeleri öncelikle içerecek bilemeyiz ama koronavirüs salgını sonrasındaki dünyanın ne tür bir yeniden yapılanma içine gireceği herhalde en çarpıcı değerlendirmelere konu olacaktır... Bu açıdan bakıldığında Türkiye Cumhuriyeti'nin dünya siyasetinde ve özellikle Ortadoğu ile Akdeniz'de bir başka ölçekte ağırlık kazandığı da herhalde görülecektir. Ve herhalde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kararlılığı ile Başkanlık Sistemi, Türkiye'nin kazandığı ağırlığın itici unsurları olarak değerlendirilecektir.
Özgürlükçü bir cumhuriyet
Evet... Tarihe ilgi duyanlar için eşsiz zamanları yaşamaktayız. İşin en güzel yanı bu tarihin oluşumunda Türkiye Cumhuriyeti eskisinden farklı bir ağırlığa sahip bulunmakta... Eğer demokrasiyi ve çoğulculuğu sağlıklı biçimde koruyabilirsek ve nihai değerlendirmede barışı, istikrarı ve özgürlükçülüğü, Türkiye ile özdeş hale getirebilirsek, yaşadığımız tarihin bizim için değeri artacaktır.