Demek cezaevine düşmeden de özgür olmanın değeri anlaşılırmış

Bütün yaşamı boyunca özgürlükleri hiç kısıtlanmamış olanlar ve özellikle yaşları 65'in üzerinde bulunan "Orta yaşlılar" üst üste gelen ev hapislerinden ötürü şaşkın durumdalar. Ancak romanlarda görülebilecek bir virüs salgını, insanların dünyaya bakış açılarını değiştirmeye başladı.
Farklı zamanlar
Dün ile bugün arasındaki bir fark da mevsimlere ilişkindir. Çünkü adeta bir kayma var mevsimlerde. Sanki nisan ayı kış mevsimi içinde kalmıştı. Mayısta sıcaklar gelecek diye beklenirken, bu defa da çöl sıcakları ile geldi mayıs ayı... Herhalde bütün bunlar bir gün bitecek ama çok sık söylenilen bir gerçek var... Buna göre hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.
Şiir gibi
Oysa hiç değişmeyecekleri kesin olan şeyler de var. Mesela şiirler, anlamlarını hiç yitirmeyecekler. Mesela Nazım Hikmet'in "Bugün Pazar" şiiri ne olursa olsun sonsuza kadar anlamını yitirmeyecek. Üstelik artık cezaevine düşmeden de pazar günü güneşe çıkmanın çok farklı anlamlar taşıyacağını öğrenmedik mi?
Bugün pazar
"Bugün pazar.
Bugün beni ilk defa güneşe çıkardılar.
Ve ben ömrümde ilk defa gökyüzünün
bu kadar benden uzak
bu kadar mavi
bu kadar geniş olduğuna şaşarak
kımıldamadan durdum.
Sonra saygıyla toprağa oturdum,
dayadım sırtımı duvara.
Bu anda ne düşmek dalgalara,
bu anda ne kavga, ne hürriyet, ne karım.
Toprak, güneş ve ben...
Bahtiyarım..."