MEHMET BARLAS

Eski günlerde bugünden farklı konuları merak ederdik

Koronavirüslü sokağa çıkma yasağının olduğu günlerden kaçışlar, genellikle YouTube'daki şarkılara takılarak mümkün oluyor... Böyle bir kaçış anında Necmi Rıza Ahıskan, Lemi Atlı'nın Sulatnıyegah şarkısını söylüyordu...
"Andıkça geçen günleri hasretle derinden
Virân oluyor gönlüm ilâhi kederinden
Bak yâreledin kalbimi en gizli yerinden
Virân oluyor gönlüm ilâhi kederinden"
Güzel bir akşam
Bu şarkıyı dinlerken gönlüm viran olmadı ama geçmişi öylesine özlediğimi hissettim ki, belki gönlüm viran olsaydı daha az kederlenirdim. İstinye'deki evimizde yaşadığımız bir akşamı hatırladım. Vasfi Rıza Zobu, Necmi Rıza Ahıskan, Turan Güneş, Recep Birgit, Mefharet Yıldırım konuklar arasındaydı. Saz sanatçıları da vardı tabii ki konuklar arasında...
Vasfi Rıza'dan bir gazel
O akşam çalındı, söylendi... Turan Güneş o kadar neşelendi ki, bir oyun havasına kendini kaptırıp, dans etmeye bile başladı. O sırada Vasfi Rıza Bey ayağa kalktı "Ben göbek atan bir hariciye nazırını ilk defa görüyorum" dedi... Sonra o da bir gazel okumaya başladı.
Menderes Beyoğlu'nda
Böyle güzel günler ve geceler geride kaldı. Şimdi başka merak edecek şey yokmuş gibi, "Acaba Amerika'da kasım ayındaki başkanlık seçimi korona salgınından ötürü ertelenir mi"yi merak ediyoruz. Oysa o eski günlerde, "Acaba Başbakan Adnan Menderes 6-7 Eylül yıkımı ertesinde Beyoğlu'na geldiğinde Necmi Rıza'ya ne sormuştu" diye merak ederdik.
Atatürk ve Beethoven
Özellikle Rumlara ait mağazaların yağmalanıp tahrip edilmeye başlandığında, bazıları vitrinlerine Atatürk büstleri koymayı akıl etmiş. Bu mağazalar yıkımdan kurtulmuşlar. Ertesi gün Necmi Rıza Beyoğlu'ndaki kumaş mağazasının vitrinine yanlışlıkla Atatürk'ün değil Beethoven'in büstünü koyduklarını fark etmiş. Kalabalık bu farkı görmediği için mağaza yağmadan ve yıkımdan kurtulmuş. "Herkesi Atatürk bizi de Beethoven kurtardı" diye anlatırdı olayı.
Tuvalet ihtiyacı
Ertesi gün sıkıyönetim ilan edildikten sonra Başbakan Menderes, yanında polisler ve subayla Beyoğlu'nda yıkıntıyı görmek için yürümekteymiş. Mağazasının önünde duran Necmi Rıza'yı görünce yanına gitmiş. Boynuna sarılmış. Necmi Rıza "Başbakan ağlayacak sandım. Ama kulağıma eğilip 'Necmi Bey sizin mağazada tuvalet var mı, çok sıkıştım' dedi" diyerek o anı anlatırdı.
İşte böyle güzel ve bazıları hiç de güzel olmayan günler geçirirdik eski zamanlarda... 65 yaşından büyük ve 20 yaşından küçük olanlara ev hapsi geleceğini hayal bile edemezdik.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.