MEHMET BARLAS

Bugünün çocuklarının ve gençlerinin gelecek kuşaklara anlatacak çok şeyleri olacak...

65 yaşını geçenlerin ve benim gibi daha yaşlı olanların kuşaklarının, çocuklara ve gençlere anlatacak bizzat yaşanmış anıları çok fazla değildir. Olsa olsa çok partili demokrasiye geçişi ve sonunda bir başbakanla iki bakanın idam edildiği ilk askeri darbe olan 27 Mayıs 1960'ta yaşananlar anlatılabilir. Belki daha sonra her 10 yılda bir darbe olduğunu, Süleyman Demirel'in başbakanlıktan iki kez devrildiğini ve postmodern darbe olan 28 Şubat 1997'nin mimarlarından birinin de Demirel olduğunu falan anlatabilir sözünü ettiğim kuşakların mensupları...
Yolculuk bile yasak
Ama bugün çocuk yaşta olanlar ve gençler, gelecek kuşaklara bugünü anlatırlarken dinleyen çocuklar ve gençler "Acaba bu anlatılanlarda abartı var mı" diye düşünüp, kuşkulanacaklardır. Gerçekten bir düşünün... Bulunduğunuz kentten bir başka kente yolculuk etmeniz yasaklanmış. Ancak valilikten alınan özel izinle bu yolculuğu yapabilirsiniz... Sanki savaş ortamı varmış gibi değil mi?
Farklı durumlar
Bugünleri anlatırken kim bilir belleklerde yer etmiş olan nice anı ön plana çıkacaktır? 65 yaşını geçmiş olanların yüz yüze kaldıkları dramatik koşullar mı? Rönesans'ın ülkesi İtalya'nın koronavirüs salgınına karşı yüz kızartıcı bir başarısızlığın simgesi olması mı? Aklı başında bilinenleri bile zaman zaman akıl çizgisi dışına çıkıp uyarıları hafife almaları mı?
Nereden biliyordu?
Gelecek kuşaklara bunları anlatırken, belki kafanızı karıştıran kuşkuları hala gidermemiş olabilirsiniz. Mesela Bill Gates'in 2015'te yaptığı konuşmada koronavirüs günlerini ve çaresizlikleri, 4-5 yıl önceden nasıl olup da böyle ince ince bilebildiğini belki hala çözememiş olabilirsiniz... Belki de koronavirüs günleri ertesinde dünya siyasetinin ve ekonomisinin yeniden yapılanmasına bakarak "Acaba her şey önceden planlanmış mıydı" şeklinde bir cevapsız soru da olabilir zihninizde...
Kısacası bugünün çocuklarının ve gençlerinin gelecek kuşaklara anlatacak çok şeyleri olacaktır.
Bir düzeltme
NOT: Dünkü yazımda Beştepe camisindeki özel Cuma namazı hakkında eksik bilgi vermişim. Meğer bu Cuma namazı, genel olarak ertelenen Cuma namazlarının affını dilemek maksadı ile ve Ankara ilindeki 35 Müftü davet edilerek kılınmış. Yani bu "VİP Cuma"sı ya da benim söylemim ile "Bir avuç insana dönük Cuma namazı" veya "Özel davetliler için bir Cuma namazı" değilmiş...
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.