Cumhurbaşkanı Erdoğan Putin’le kurduğu diyaloğu Miçotakis’le kuramıyor
07.03.2020, Cumartesi
Rusya'nın da devrede olduğu bir kriz gündemdeyse, Cumhurbaşkanı Erdoğan Rusya Federasyonu Başkanı Putin'le buluşuyor ve kriz rafa kaldırılıyor. Keşke bu çözüm şekli dünyadaki bütün ülkeler için de geçerli olabilse...
Garip bir ülke
Örneğin şu Yunanistan'ı anlamak mümkün değil ki... Eğer FETÖ'cüyseniz ve Türkiye'deki bir darbe girişiminin faillerindenseniz, ister sivil bir imam olun isterseniz üniformasını FETÖ'ye kiralamış bir darbeci olun... Yunanistan size kapılarını açmaya ve size sığınma hakkı vermeye hazırdır. Aynı şekilde azılı bir PKK'lı terörist olabilirsiniz. Bu durumda da Yunanistan sizin için kapılarını açar. Ama zavallı ve bahtsız bir göçmenseniz Yunanistan sınırında sizi ya zehirli gaz ya da mermi bekler.
Miçotakis'e yasak
Bu gibi durumlarda ne yazık ki Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bir Yunan lideri ile ve mesela Başbakan Miçotakis'le karşılıklı oturup, ortak bir çözüm araması mümkün değildir. Nitekim Moskova dönüşü uçakta gazetecilere şöyle demiş: "-Bulgaristan Başbakanı Boyko Borisov bize "Sofya'da bir toplantıyapalım" dedi. Buna Yunanistan Başbakanı Miçotakis'i de davet etmek istedi. O gün iki tane ölüm vakası vardı. Bu olaydan sonra ben de kendisine dedim ki "Miçotakis'in olduğu yere gelmem veonunla aynı fotoğraf karesinin içerisinede girmem." O gece çok konuştuk, çok ikna etmeye çalıştılar ve sonra iptal edildi. Zira bu işler bu kadar ucuz değil. İnsan hayatının bu kadar ucuz olmadığını bu siyasetçilerin bilmesi lazım. Dolayısıyla bunlar olmamış olsa belki bu süreç çok daha farklı akacaktı.
Rusya ve Türkiye
Putin'le İdlip krizini çözümlemelerine gelince, Cumhurbaşkanı şöyle konuşmuş: "-Olay Rusya ile Türkiye arasındaki olay değil. Bizim burada karşımızda Rusya yok, burada bizim karşımızda rejim var. Bu rejim şu anda maalesef öyle bir süreci yaşıyor ve yaşatıyor ki maalesef bölgede bugüne kadar kendi halkına acımasızca zulmeden bir rejim."
Temel sorun göç
"-Buradaki sıkıntının temelinde şu anda göç yatıyor. Ve bu bir düzensiz göçtür. Bu düzensiz göçün önünde tabi durmamız gerekiyor. Bunların da Türkiye'ye girdiğini düşünün... Bu size 5-5,5 milyon mülteci demek. Bunun altından Türkiye nasıl kalkacak? Şu andaki adımın temelinde aslında yoğun göç hareketi var. Bu göç hareketini de tabi ki durdurmamız gerekiyordu ve bunu bu şekilde durdurmuş olduk."
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.