Dünün hesaplaşmasını bitirebildik mi ki bugünü ve yarını konuşabilelim?
-Oğlum git, şu sofrada ne varsa yarın için de, öbür gün için de ye, demiş.
Oğlan babasına şöyle bir bakmış,
-Babacığım önce evvelki gün, sonra da dün için yiyeyim de, sonra sıra yarına, öbür güne gelsin, diye cevap vermiş...
28 Şubat ve sonrası
Bizim siyasal hastalığımıza sebep olan olayların geçmişe dönük değerlendirilmesini bir bitirebilsek, sıra herhalde bugüne ve yarına da gelecektir.
Ama bunun için galiba beklememiz gerekecek. Mesela bugün 28 Şubat 1997 post-modern darbesinin yıldönümü... ne dersiniz?
Tam anlamı ile 28 Şubat'ı yapanlarla hesaplaşabildik mi?
Dönemin Başbakanı rahmetli Necmettin Erbakan'ın siyaseten tasfiyesine dayanan süreçte, kimlerin ne rol oynadıklarını hatırlıyor muyuz?
Bir anı...
28 Şubat'ta hem yazılarım kesilmişti, hem de televizyon programlarım sona erdirilmişti. Beni Zaman gazetesine davet ettiler. Yazmaya başladıktan sonra bir hafta geçmemişti ki bir telefonla uyarıldım. "Yazınızda Mesut Yılmaz'ı eleştirmişsiniz. Zaman gazetesi için bu mümkün değildir" dediler. Ben de hemen istifa ettim. Sonra televizyonda Fetullah Gülen'i ağır biçimde eleştirmiştim. Düşünün ki yıl henüz 1997'ydi... O zaman kimse kimsenin siyasi ayağı ile uğraşmazdı.
Gezi kalkışması
Diyelim ki post- modern darbenin hesabını hâlâ göremedik. Peki Gezi kalkışmasının hesabı görüldü mü ki? Dün bir haber vardı ajans bülteninde... Buna göre İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Gezi Parkı olaylarıyla ilgili olarak Abdullah Gül'ün açıklamalarına tepki göstermiş. Soylu, Gül'ün, Gezi olayları sırasında o dönem Başbakan olan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı yalnız bıraktığını belirterek, "Tek başına havalimanına indirmeye çalıştılar" demiş.
Soylu'nun açıklamaları şöyle:
Süleyman Soylu'nun sözleri
"-Kim ne söylerse söylesin Gezi olayları büyük bir ihanettir. Bizden sonra gelecek nesiller bunun hesabını soracaklar.
O dönem Cumhurbaşkanımıza hiçbiri kuvvet vermedi. Yalnız bıraktılar. Sayın Cumhurbaşkanımızı tek başına havalimanına indirmeye çalıştılar. Evine gidip oturacaktı. Ondan sonra istediği gibi eylemleri yönlendireceklerdi. Sonra Türkiye'nin her tarafını yangın yerine çevireceklerdi.
Ağzımı açtırmasınlar. Kimse karşılamasın, bu işleri büyütmeyelim... Yok öyle bir şey. O tarihte beraber yaşadığımız insanlar biliyorlar. FETÖ'nün Türkiye'nin hükümete karşı koyduğu gizli ilk hamlelerden biridir Gezi hamlesi."
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- ‘Atatürkçüleri tasfiye etti, FETÖ’cüleri aday yaptı’ (15.04.2023)
- FETÖ ve PKK’nın adayı belli, sizin adayınız kim? (14.04.2023)
- CHP’den ‘PKK ile müzakere’ sözü (13.04.2023)
- Erdoğan arayı gittikçe açıyor (12.04.2023)
- Atatürk’ün kurduğu partide Atatürkçü aday yok (11.04.2023)
- Hesap uzmanı Kemal Bey’in tutmayan liste hesabı (10.04.2023)
- Seçim, yerliler ile küreselciler arasında geçecek (09.04.2023)
- Kemal Bey gerçeklikten kopuyor mu? (08.04.2023)
- Ortak liste kararı tesadüf mü, PKK’nın talimatı mı? (07.04.2023)
- Akşener mermileri PKK’nın yoldaşlarına fırlatmalıydı (06.04.2023)