Hepimiz o anda Elazığlı olduğumuzu hissetmedik mi?
26.01.2020, Pazar
Elazığ depremi, bize yeniden bir millet olduğumuzu hatırlattı... Sınıf, parti, servet farkı o anda devre dışıydı. Hepimizin kalbi Elazığ'daki insanlarımız için çarpıyordu. Hepimiz nefeslerimizi tutmuş, sanki enkaz altından gelecek sesleri duymaya çalışıyor gibiydik.
İstanbul'unyarını
Bu gibi felaketlersade toplumdakidayanışmave acıları paylaşmaduygularınıaçığa çıkarmaz. Aynı zamanda gelecekteki benzer felaketlere ne kadar hazırlıklı olduğumuzu düşünme fırsatı da yaratır. Örneğin İstanbul'da her an beklenilen o depreme karşı ne tür hazırlıklar yaptığımızı da düşünürüz.
Yatak sayısı
Örneğin Elazığ'daki depremdeyaralı olarak enkazdan kurtarılanve hastanelere götürülen insan sayısı,1000 civarındaydı. Düşünün kiİstanbul'daki bütün hastanelerdeki toplamyatak sayısı 40 bin civarında... Yani İstanbul'u vuracak bir depremdeki yaralıların sayısı, ölçüleri zorlayan boyutlarda gelirse, çaresizliğin çapı hayal edilemez.
Hazırlıklı olmak
Demek istediğim şu... İstanbul'unBelediye Başkanı Ekrem İmamoğlu da,ilçe belediye başkanları da, beklenilendeprem için kenti hazırlamalıdırlar. Şuanda onları bekleyen en önemli görevbudur. Elazığ depremine ilişkin gelişmeleritelevizyonlardan izlerken, kendilerinio bölgenin yerel yöneticilerininyerlerine koymalı ve sorumluluklarınınçapını o şekilde hissetmelidirler.
Virüs saldırısı
Bu arada sade bizi değil tüm dünyayıtehdit eden Çin kaynaklı virüs saldırısınakarşı önlem almayı da ihmaletmemeliyiz. Bu önlemleri kamu zatenalıyor. Ama bizler de bireyler olarak,olaya seyirci kalmamalıyız. Kendimizive aile fertlerimizi korumayı bilmeliyiz.
Kısacası 2020 yılı zorlu geçeceğe benziyor.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.