Bakan Soylu çok açık konuştu: Teröre müsamaha yok

Muhalefet partilerinin ve özellikle üç belediyede başkanlıklara el koyma kararının doğrudan ilgilisi olan HDP'nin, söz konusu karara karşı tepki göstermeleri doğaldır. Eğer AK Parti değil de CHP iktidarda olsaydı ve bu kararı CHP iktidarı almış olsaydı, o defa herhalde AK parti muhalefeti CHP iktidarını şiddetle eleştirecekti. Bu gibi durumları geçmişte defalarca görmedik mi?
Siyaset böyledir
Siyaset böyle bir şey galiba...
Hatırlayacağımız gibi İçişleri Bakanlığı Diyarbakır, Mardin ve Van Büyükşehir Belediye Başkanlarını terör bağlantıları nedeniyle görevden aldı.
Bakanlığın, görevden alınmaları gerektiren terör bağlantılarını içeren belgeleri kamuoyuyla paylaşmasına rağmen Abdullah Gül ve Ahmet Davutoğlu görevden alınan başkanları savunan açıklamalar yaptılar.
Gül ve Davutoğlu için...
Bu açıklamalara karşı AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal, Gezi olayları sırasında Abdullah Gül'ün sarf ettiği "Demokrasi sandıktan ibaret değildir" sözlerini hatırlatmış...
Ünal "Recep Tayyip Erdoğan düşmanlığının oluşturduğu cepheye karınlarından konuşan Abdullah Gül ve Ahmet Davutoğlu da katıldı" demiş.
Soylu: Devletin görevi budur
HDP'li üç belediye başkanının görevden alınması ile ilgili İçişleri Bakanı Süleyman Soylu canlı yayında şu açıklamaları yaptı:
"- Süreç şu anda devam ediyor.
Milletin verdiği temiz oylar terör örgütüne istismar ettirilmemeli. Bizim devlet olarak görevimiz budur. Bundan yoksun kalırsak ne demokrasi ne devlet ne hukuk kalır. Türkiye belediyeler üzerinden özellikle terörün merkezi haline getirilmeye çalışıldı.
Buna kurallar, Anayasa, Belediye Kanunları ve süreç bir cevap verdi bir daha bunu tekrarlamayın dedi. Fakat milletin helal oylarına milletin temiz oylarına leke sürmektedirler. Bunu başka türlü yorumlamak yaşadıklarımıza kör ve sağır olmak demektir.
Teröre müsamaha yok
"-Demokrasiyi ve seçilmişliği terörün muafiyet alanına sokmak isteyenler, elbette ki büyük bir hata işlemektedir.
Bizim teröre müsamaha göstermemizi bekleyenler yanılırlar. Terörü ve terörizmi özellikle halkın helal oyları ile belediyelerde merkez haline getirmek isteyenlere çalışanlara da devletin kuralların, hukukun ve anayasanın sessiz kalmasını beklemek de son derece yanlıştır."