CANLI YAYIN
Rusya Federasyonu Dışişleri Bakanı Lavrov, kitaplara geçecek bir benzetme ile ABD'nin Rusya'ya karşı izlediği politikayı eleştirmiş... "Bildiğiniz gibi, tango yapmak iki kişi gerektirir. Bana göreyse, ABD'li partnerlerimiz bireysel bir break dans yapıyor" demiş.
Bireysel break
ABD'nin aldığı Rusya'nın San Francisco'daki konsolosluğunu ve Washington ile New York'taki iki ek binasını kapatma kararıyla ilgili olarak bir üniversitede konuşan Lavrov şunları söylemiş:
"ABD ile kavga etmenin peşinde değiliz. ABD halkına karşı her zaman dostça yaklaştık, şimdi de çıkarlarımıza uygun olan noktalarda onlarla yapıcı bir diyalog kurmak istiyoruz. Aramızdaki siyasal atmosferin normalleşmesini istiyoruz. Fakat bildiğiniz gibi, tango yapmak iki kişi gerektirir. Bana göreyse, ABD'li partnerlerimiz bireysel bir break dans yapıyor."
Erdoğan'ın sözleri
Dün Cumhurbaşkanı Erdoğan da, ABD'de PKK'lıların saldırısına karşı kendisini koruyan korumaları hakkında düzenlenen iddianameye değinirken bu ülkeyi şöyle eleştirmişti:
"ABD'deki bu gelişmeler iyi gelişmeler değildir. Hâlâ bir FETÖ çetesinin koruma altında olduğu bir ülkedir ABD. Bölücü terör örgütü PKK'nın adeta koruma altında olduğu bir ülke konumuna düşmüştür ABD. Ben ABD'nin tüm bu gelişmeler karşısında ne yapmak istediğini anlamakta zorlanıyorum."
İşin garip yanı ABD'yi sade dünyadaki diğer ülke yöneticileri eleştirmiyor. ABD'deki kamuoyu oluşturan çeşitli odakların kafaları da çok karışık. Başkan Trump'ın istifa ederek mi yoksa görevden alınarak mı başkanlıktan ayrılacağı en sıcak tartışma konusu. Bu arada Başkan Trump'ın her söylediği söz, yardımcıları tarafından düzeltilmeye çalışılıyor.
Özlü sözler
Lavrov'un "Tango yapmak iki kişi gerektirir. ABD'li partnerlerimiz bireysel bir break dans yapıyor" şeklindeki sözleri, Fransız aktör Maurice Chevalier'nin ilk kez tango yapanları gördüğünde "Niye ayakta yapıyorlar" diye sorduğunu hatırlattı. Şimdi tüm dünya politikacıları Başkan Trump'a ve ABD'yi yanlışlara sürükleyenlere laf yetiştirmek konusunda antrenman yapıyorlar.
Bu konudaki bazı öneriler şöyle:
- Aklına her geleni söyleyen, sonunda aklına hiç gelmeyen sözleri duymak zorunda kalır!
- Dil uzatılan şeye el uzatılmaz.
- Ne mezarlıkta uyu, ne korkulu düş gör.
- Dil ağrıyan dişe gider.
- Dilin kemiği yok, ne yana çevirsen o yana döner.
Bireysel break
ABD'nin aldığı Rusya'nın San Francisco'daki konsolosluğunu ve Washington ile New York'taki iki ek binasını kapatma kararıyla ilgili olarak bir üniversitede konuşan Lavrov şunları söylemiş:
"ABD ile kavga etmenin peşinde değiliz. ABD halkına karşı her zaman dostça yaklaştık, şimdi de çıkarlarımıza uygun olan noktalarda onlarla yapıcı bir diyalog kurmak istiyoruz. Aramızdaki siyasal atmosferin normalleşmesini istiyoruz. Fakat bildiğiniz gibi, tango yapmak iki kişi gerektirir. Bana göreyse, ABD'li partnerlerimiz bireysel bir break dans yapıyor."
Erdoğan'ın sözleri
Dün Cumhurbaşkanı Erdoğan da, ABD'de PKK'lıların saldırısına karşı kendisini koruyan korumaları hakkında düzenlenen iddianameye değinirken bu ülkeyi şöyle eleştirmişti:
"ABD'deki bu gelişmeler iyi gelişmeler değildir. Hâlâ bir FETÖ çetesinin koruma altında olduğu bir ülkedir ABD. Bölücü terör örgütü PKK'nın adeta koruma altında olduğu bir ülke konumuna düşmüştür ABD. Ben ABD'nin tüm bu gelişmeler karşısında ne yapmak istediğini anlamakta zorlanıyorum."
İşin garip yanı ABD'yi sade dünyadaki diğer ülke yöneticileri eleştirmiyor. ABD'deki kamuoyu oluşturan çeşitli odakların kafaları da çok karışık. Başkan Trump'ın istifa ederek mi yoksa görevden alınarak mı başkanlıktan ayrılacağı en sıcak tartışma konusu. Bu arada Başkan Trump'ın her söylediği söz, yardımcıları tarafından düzeltilmeye çalışılıyor.
Özlü sözler
Lavrov'un "Tango yapmak iki kişi gerektirir. ABD'li partnerlerimiz bireysel bir break dans yapıyor" şeklindeki sözleri, Fransız aktör Maurice Chevalier'nin ilk kez tango yapanları gördüğünde "Niye ayakta yapıyorlar" diye sorduğunu hatırlattı. Şimdi tüm dünya politikacıları Başkan Trump'a ve ABD'yi yanlışlara sürükleyenlere laf yetiştirmek konusunda antrenman yapıyorlar.
Bu konudaki bazı öneriler şöyle:
- Aklına her geleni söyleyen, sonunda aklına hiç gelmeyen sözleri duymak zorunda kalır!
- Dil uzatılan şeye el uzatılmaz.
- Ne mezarlıkta uyu, ne korkulu düş gör.
- Dil ağrıyan dişe gider.
- Dilin kemiği yok, ne yana çevirsen o yana döner.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
