Suriye’de ne yapılmak isteniyor?
MAHMUT ÖVÜR
  • 11.03.2025, Salı

Suriye’de ne yapılmak isteniyor?

Birkaç gündür Suriye'de pusuda bekleyenlerin çok arzu ettiği kanlı bir çatışma yaşanıyor. Çatışmanın fitilini, 6 Mart'ta mevcut yönetimin askeri konvoyuna saldıran eski rejimin katilleri Şebbihalar ateşledi.
Son 10 yılda o katillerin 1 milyona yakın insanı katlettiği biliniyor. Buna rağmen 60 yıllık Baas diktatörlüğünü yıkan Şara yönetimi, kuşatıcı açıklamalarla toplumu ve çıkardığı aflarla da katliamlara katılmayan askerleri kazanmaya çalıştı. Ama asıl sorumlu olan katillerin de peşine düştü. İşte o katillerin peşine düşülmesi, Nusayrilerin ağırlıkta olduğu Lazkiye ve Tartus kırsalına kaçan silahlı Şebbihalar için bahane oldu ve çatışma başlatıldı.
Bu da tesadüf değildi. Önceden hazırlandıkları, terör estirecekleri zaten biliniyordu ve kendileri de açıklamışlardı. Ama asıl motive edici güç pusuda bekleyenlerdi. İsrail ve İran açık açık Suriye'nin karışmasının önünü açan çıkışlar yaptı.
İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, Nusayrilere sahip çıkan açıklamalar yapıyor, MOSSAD ise binlerce sosyal medya hesabı açtırarak "Alevi katliamı var" diye yeni bir kaos planını devreye sokuyordu.
İran'ın dini lider Hamaney ise Suriye'nin karıştırılması gerektiğini saklamıyordu:
"Suriye'de onurlu bir gücün ortaya çıkacağını öngörüyorum."
Doğrusu çok da sürmedi, açıklamanın hemen ardından 6 Şubat 2025 tarihinde eski Esad askerleri ve Şebbihalar, silahlı isyancı Sahil Savunma Tugayı kurduklarını açıkladı.
Bu iki tespit bile Suriye'yi dışarıdan kimlerin karıştırdığını göstermeye yetiyor. Ama sadece onlar değil, PKK'nın terörü bırakmasından rahatsız olan ABD'nin CENTCOM baronları da Suriye'nin karışması için boş durmadı, gizli görüşmeler yaptı.
Aslında Suriye'de sivillerin öldürülmesi, Alevilerin, Kürtlerin veya Dürzilerin diken üstünde yaşaması Şara yönetiminin hiç de işine gelmez. Türkiye de doğal olarak bundan çok rahatsız. O ülkede kaos ve kargaşa kimin işine geliyorsa, sürecin müsebbipleri de onlardı.
Onları sevindiren bu çatışmalı zemini birileri için kullanışlı hale getiren de "Aleviler katlediliyor" yalanıyla mevcut yönetimin suçlanmasına yol açan da Lazkiye bölgesinde sivilleri katleden HTŞ içindeki radikal gruplardı. Olayları yakından izleyen Batı basınında o gruplar, "Çoğu Orta Asya'dan gelen cihatçılar" olarak tanımlanıyor ve Şara yönetimini "hain" olarak niteledikleri yazıyor.
Bu tuzakları gören Şara hafta sonu Suriyelilere ve uluslararası topluma seslenerek, sivillere zarar veren ve mahkûmlara kötü muamele eden herkesin hesap vermesi çağrısında bulundu. Gereği için de çoğunluğu yargıçlardan oluşan bir komitenin kurulduğunu açıkladı.
Tabii Suriye Cumhurbaşkanı Şara, saldırganların yargılanacağını söylese de pusuda bekleyenler vazgeçmeyecek. Onların asıl amacı Suriye'deki çatışmalı zemini Türkiye'ye taşımak. Yıllardır bunun için uğraşıyorlar. Daha önce bunu DEAŞ bahanesi ve YPG yoluyla Kürtler üzerinden yapmak istediler. Şimdi aynı yöntemi Alevilerin kaygıları kullanılarak yapılmak isteniyor.
Türkiye'de bu tezgâhı derinleştirmek isteyen çok sayıda kışkırtıcı siyasetçi ve gazeteci de hemen harekete geçti ve "Aleviler katlediliyor" diye kampanya başlattılar.
Ne yazık ki bu tehlikeli oyunu CHP Genel Başkanı Özgür Özel görmüyor ki PKK'nın silah bıraktığını açıkladığı bir zaman diliminde Suriye'de "azınlıklara yönelik katliam endişesi"nden söz ediyor.
Oysa orada olanları AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik çok net özetledi:
"Orayı istikrarsızlaştırmak isteyenler, çökmüş devlet yapısı istiyor. Mezhep ve etnik provokasyonları kullanılıyor."
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.