Esenyurt’a da ‘eşbaşkan’ atanacak mı?
DEM Parti'nin başta İstanbul olmak üzere İzmir, Mersin, hatta Adana gibi illerde izlediği siyasette bir tuhaflık var.
DEM yetkilileri hem büyükşehir adayı çıkartıyor hem de CHP'yle "kent uzlaşısı" üzerinden bazı ilçelerde ittifak yapıyor. Peki bunu CHP'ye ilçe kazandırmak için mi yapıyor?
Öyle olmadığını herkes biliyor. Bir parti, genel oyunun düşmesi uğruna böyle bir riske girmez.
Görünür nedeni, CHP'yle daha doğrusu Ekrem İmamoğlu ile ittifakı perdelemek olsa bile esas amacı daha önce de yazdım; "Kayyum siyasetini" CHP üzerinden büyükşehirlere yani Batı'ya taşıyarak yeni bir gerilim alanı oluşturmak.
Bir taşla birkaç kuş vurma siyaseti. Bunun nasıl olacağını da İstanbul Esenyurt örneğinde göreceğiz. Orada DEM'e yakın ya da onların deyimiyle DEM'in itiraz etmeyeceği CHP'li bir isim aday yapılacak. Büyük ihtimalle meclis üyeleri de paylaşılacak. O da yetmez, Vizontele'deki Cem Yılmaz gibi soralım:
"Eşbaşkan da olacak mı?"
Böyle bir paylaşımın yapıldığı Esenyurt'u, rotasını kaybetmiş CHP'nin değil daha "militan" kadrolara sahip DEM'in yöneteceği çok açık. Sivil siyaseti öncelemeyen DEM'in belediyeyi nasıl yöneteceğini görmek için de fazla geriye gitmeye gerek yok, 5 yıl önceye bakmak yeterli.
Gelelim CHP cephesine... CHP ve İmamoğlu'nun sadece bir ilçeyi kazanmak için DEM'le ittifakı göze almalarını düşünmek de saflık olur. Büyük ihtimalle DEM seçmenlerine, sadece çok oy alınan Esenyurt'ta, Küçükçekmece veya Arnavutköy'de değil tüm İstanbul'da İmamoğlu'na oy verdirecekler. Bu stratejide Beştaş'ın çok oy almasının hiçbir önemi yok. Hatta çekilebilir de.
Parti içi kavganın şaşkınlığını yaşayan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, DEM'in bu hesabının farkında mı bilemem ama İmamoğlu farkında. Seçimi kaybetmemek için de bırakın DEM'i, "şeytan"la bile ittifak yapmaktan çekinmez.
***
CHP'Lİ BEŞİKTAŞ SEÇMENİ LİYAKATİ Mİ SİYASETİ Mİ TERCİH EDECEK?
CHP'deki istifalara, isyanlara ve sürecin kötü yönetilmesine "aydın, şehirli ve liyakat" sahibi olmakla övünen CHP'li seçmenin nasıl tepki vereceği merak ediliyor. Merak ediliyor; çünkü seçmenin vereceği tepki, CHP siyasetinin değişip değişmeyeceğinin de işareti olacak.
Bu gerçeği en net biçimde CHP'nin kupon belediyeleri sayılan İstanbul Beşiktaş- Kadıköy, Ankara Çankaya veya İzmir'in Konak gibi çok yüksek oy aldığı ilçelerde göreceğiz. Laik seçmen "terlik bile olsa" gidip "tıpış tıpış" oy mu verecek yoksa liyakati tercih edip tarihi bir ders mi?
Bu açıdan İstanbul'un Beşiktaş ilçesi örnek olabilir. Beşiktaşlı seçmenin önünde tercih yapabileceği birçok seçenek var. CHP'nin adayı mevcut belediye başkanı Rıza Akpolat. Hizmetten çok hızlı siyasi yükselişiyle dikkat çeken Akpolat hakkında çok sayıda iddia var. Oysa karşısında kamuoyunun çok yakından tanıdığı iki önemli isim var: Avukat Serkan Toper ve Nasuh Mahruki...
Cumhur İttifakı'nın adayı Toper, bir Beşiktaş sevdalısı ve hizmet konusunda çok iddialı.
"Biri var" diyerek Beşiktaş'ı karış karış geziyor ve şöyle diyor:
"Siyaset, vatandaşa hizmet için yapılır. Biz heybemize; vefayı, sevgiyi, samimiyeti, hoşgörüyü, azmi, çalışkanlığı yükledik, bu anlayışla yola revan olduk. Sahilinde huzurla yürüyeceğiniz; kültürüne, ruhuna, neşesine, doğasına, tarihi dokusuna sadık bir Beşiktaş inşa edeceğiz. Söz veriyorum."
Mahruki'yi ise Beşiktaşlılar AKUT'tan iyi biliyor. O da bağımsız aday. Hem liyakatli hem Kemalist hem de deprem konusunda iddialı.
Sizce Beşiktaş'ın aydın seçmeni kimi seçer?
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- İmamoğlu, MYK’dan kimlerin atılmasını istedi? (21.11.2024)
- Trump çöküşü durdurabilir mi? (19.11.2024)
- Türkiye ve Trump’ın ‘Haçlı’ kabinesi (17.11.2024)
- ‘Devlet bir paradigma değiştirdi, bu bir çağrı...’ (16.11.2024)
- Trump, FETÖ okullarını kapatacak mı? (15.11.2024)
- Atatürk 10 yıl daha yaşasaydı (14.11.2024)
- Trump’ın öngörülemezliği ve Ortadoğu (12.11.2024)
- CHP’nin ‘yeni İSKİ’cileri (10.11.2024)
- CHP’de ipler kopmak üzere (09.11.2024)
- Bahçeli farkı ve şaşkın siyasetçiler (08.11.2024)