Özel’i yine ‘adam yerine’ koymadı
Ortada yeni bir siyaset yoktu ama partiyi ele geçirmek için ince ayak oyunları, kumpaslar dâhil her şey vardı.
İş öyle bir noktaya vardı ki, sadece büyükşehir veya birkaç ilçe değil, her il ve ilçe adayının belirlenmesinde CHP Genel Başkanı Özgür Özel ile İBB adayı Ekrem İmamoğlu karşı karşıya geldi. Yüze kapatılan telefonlar, parti koridorlarına yansıyan itirazlar birbirini izledi.
Bu kavgaya son günlerde yeni bir isim daha eklendi: Malatya Milletvekili Veli Ağbaba... CHP kulislerinde İzmir'den Trakya'ya her yerden, her taşın altından Ağababa adının çıktığı ve kendisine yakın isimlerin adaylığı için müthiş bir çaba harcadığı konuşuluyor.
Partiyi yönlendirme ve aday belirlemede başka etkili isimlerden de söz ediliyor: Selin Sayek Böke ve Şükran Kütükçü gibi.
Tabloya bakar mısınız? Çevremizin terörle kuşatıldığı, küresel sistemin altüst olduğu bir zaman diliminde ülkenin ana muhalefet partisi CHP, siyasetle değil, adı geçen bu aktörler arası güç savaşıyla gündemde ve onunla meşgul.
Tıpkı Altılı Masa'nın ülkeyi iki yıl boyunca "kazanacak aday" tartışmasıyla oyaladığı gibi CHP de şimdi kendi tabanını ve seçmenini küçük aday hesaplarıyla oyalıyor.
Bu da her türlü operasyonu yapmada mahir bir ekibe sahip olan İmamoğlu'nun işine geliyor. Birileri küçük hesaplar peşinde koşarken, o İBB'nin parasal ve potansiyel gücüyle hem istediği isimleri aday yaptırıyor hem de partiyi kendisine göre dizayn ediyor.
En son yaptığı ve Özgür Özel'i bir kez daha "yok" sayan çıkışı da bu minvalde... Önceki gün rakibi AK Parti ve Cumhur İttifakı adayı Murat Kurum'u eleştirirken yüksek perdeden şöyle diyor:
"Bu millet, temsilciye oy vermez..."
Kastettiği de AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan... Amacı tartışmayı genel siyasete çekmek...
Peki İmamoğlu kimin temsilcisi?
CHP'den ve onun genel başkanından bağımsız biri mi? Pervasızlığa bakar mısınız? Adam hırsı uğruna partisini de genel başkanını da sıfırlıyor.
Bu ayıp Özgür Özel'e yeter mi bilemem ama İmamoğlu ve foncu medyasını derin bir Murat Kurum korkusu sardığı çok açık. Artık ne diyeceklerini şaşırdılar. Her gün yeni bir yalan haberle Kurum'a saldırmaları boşuna değil.
En son yanan otobüsler kumpası bu açıdan tam bir rezalet. Son 4 yılda 700 bin İETT otobüs arızasının yaşandığı İstanbul'da kurguya gerek var mı? Bu da Fazilet Durağı yalanı gibi kısa sürede çöktü. Hatırlayın, o olayı "Kanım dondu" diye kamuoyuna sunan İmamoğlu'nu bizzat basın danışmanı Murat Ongun yalanlamıştı. Onlarca foncu gazeteci de o yalanı servis etmiş ve hiç utanmamışlardı.
Kumpaslar, saldırılar ve algı operasyonlarının alelacele devreye sokulmasının asıl nedeni ise İmamoğlu'nun İstanbul'un sorunlarını tartışmaktan kaçması ve korkması... Çünkü İstanbullulara verdiği sözlerin hiçbirini yerine getirmedi. O yüzden kaçıyor. Kaçarken de baltayı taşa vurup kendi genel başkanı Özgür Özel'i de "adam yerine" koymuyor.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- İmamoğlu, MYK’dan kimlerin atılmasını istedi? (21.11.2024)
- Trump çöküşü durdurabilir mi? (19.11.2024)
- Türkiye ve Trump’ın ‘Haçlı’ kabinesi (17.11.2024)
- ‘Devlet bir paradigma değiştirdi, bu bir çağrı...’ (16.11.2024)
- Trump, FETÖ okullarını kapatacak mı? (15.11.2024)
- Atatürk 10 yıl daha yaşasaydı (14.11.2024)
- Trump’ın öngörülemezliği ve Ortadoğu (12.11.2024)
- CHP’nin ‘yeni İSKİ’cileri (10.11.2024)
- CHP’de ipler kopmak üzere (09.11.2024)
- Bahçeli farkı ve şaşkın siyasetçiler (08.11.2024)