Çevreciler, işçiler ve CHP fırsatçılığı
CHP siyasetinin nasıl bir çıkmazda olduğunun en çarpıcı örneği Muğla'nın Milas ilçesi Akbelen bölgesinde yaşandı. Bir süredir bölgede termik santral için maden faaliyetine karşı çevrecilerin eylemi vardı. Seçimden yaralı çıkan CHP yönetimi de alelacele bir eylem planlıyor ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu "halkla el ele lider" görüntüsü vermek için oraya götürüyorlardı. Tam selden odun kapma hikâyesi. Siyasi fırsatçılığın şahikası. İşin arka planında neler olup bittiğini, maden-orman ilişkisinin hangi noktada olduğunu, terör saldırıları karşısında susan HDP ve sol partilerin neden "ağaç" sevgisine bu kadar sarıldıklarını sorgulamadan bölgeye giden CHP'liler deyim yerindeyse rezil olup dönüyordu. Herhalde Kılıçdaroğlu parti içi karışıklıkların üstünü örtmek için oraya gitti ama bir minibüse sığınmak zorunda kaldı.
Halktan uzak halkçılığın en çarpıcı örneğini ise milletvekilleri Mahmut Tanal ve her konuda giderek marjinalleşen Ali Mahir Başarır veriyordu.
Bir zamanlar FETÖ'nün kurumları önüne yatan Tanal, bu kez sert kayaya çarpıyor ve "İyi ki iktidar olamadınız" diyen bir kadına kendisini de partisini de rezil eden bir cevap veriyordu: "Sizin gibi insanlar yüzünden iktidarı kaybettik. AK Parti'nin provokatörüsün."
Başarır ondan geri kalır mı? O da bire bir tartışmaya giriyor ve tepki gösteren bir kadına sert ifadelerle "Elini indir, bana bağırma" diye öfkesine zor hâkim oluyordu.
İşin daha ilginç yanı, aynı bölgede birkaç gün önce binlerce maden işçisinin o çevrecilere karşı bayrak açması ve "Biz iş istiyoruz, madenlerde çalışmak istiyoruz" diye yürüyüş yapmalarıydı.
İşçiden-emekçiden yana olduğunu söyleyen sosyal demokrat parti hem bu gerçeği görmüyor hem de çevreciler tarafından kovuluyordu. Acaba Kılıçdaroğlu ve heyeti, iş isteyen işçilere gitselerdi nasıl karşılanırdı? Böyle bir garipliğe ancak CHP'liler imza atabilir. Bu da CHP'nin halktan ve Türkiye gerçekliğinden kopuşunun en çarpıcı işareti.
***
İMAMOĞLU SINIFI GEÇTİ Mİ?
Nihayet CHP'de seçim yenilgisi sonrası başlayan iktidar kavgasının bir tarafı olan ama bir türlü "Ben adayım" diyemeyen İBB Başkanı İmamoğlu, "Yeni Bir Türkiye Tahayyülü" adını verdiği manifestosunu açıkladı.
Hâlâ adını koymadı ama artık bir siyasi yolculuğa çıkma kararı verdiği kesin. Bu yolculuğu CHP Genel Başkanlığı'na aday olarak mı sürdürür yoksa başka bir formül mü bulur bilemem ama en azından ilk adımı atmış oldu. Oksijen'e yazdığı yazıda şöyle diyor: "Bugün Türkiye'nin yeni bir gelecek tahayyülüne ihtiyacı var. Şüphesiz yeni bir Türkiye hayalini önümüzdeki engel ve fırsatları akıllıca değerlendirip geçmişimizin zengin deneyimlerinin ışığında kuracağız."
Yazı dili, İmamoğlu'nun siyaset diliyle uyumlu olmadığı gibi ortaya güçlü politik bir proje de koymuş değil. Siyaseti ve siyasetçiyi güçlü kılan, çok temel yaklaşımlara, ilkelere sahip olmasıdır.
Bu açıdan İmamoğlu o yazısında uzun uzun iklim değişikliğinden, kutuplaşmadan, küresel problemlerden, kayyum atamalarından, parti içi lider sultasından söz ediyor ama tek kelime darbelerden söz etmiyor. Daha vahimi vesayeti gerileten, darbe girişimlerine karşı dik duran, 15 Temmuz darbe ve işgal girişimini püskürten AK Parti dönemini "karanlık tünel" olarak niteliyor. CHP'nin neden tek başına iktidar olamamasının sırrı bu darbeci-jakoben zihniyette saklı. O yüzleşmeyi yapmayan hiçbir siyasi aktör halktan destek alamaz. Eğer Ecevit, solun büyük oranda destek verdiği 12 Mart Muhtırası'na karşı çıkmasıydı, ne İsmet Paşa'ya karşı kurultay alabilirdi ne de "Karaoğlan" ismini dağlara taşlara yazdırabilirdi.
CHP'nin ve CHP'yi yönetmek isteyen siyasetçilerin en büyük handikabı bu gerçeği görmüyor olmaları. İmamoğlu da görmediğine göre daha yolun başında sınıfta kalmış demektir.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Netanyahu savaş suçlusu, sıra İsrail’de (23.11.2024)
- Bahçeli’nin ikinci Öcalan çıkışı (22.11.2024)
- İmamoğlu, MYK’dan kimlerin atılmasını istedi? (21.11.2024)
- Trump çöküşü durdurabilir mi? (19.11.2024)
- Türkiye ve Trump’ın ‘Haçlı’ kabinesi (17.11.2024)
- ‘Devlet bir paradigma değiştirdi, bu bir çağrı...’ (16.11.2024)
- Trump, FETÖ okullarını kapatacak mı? (15.11.2024)
- Atatürk 10 yıl daha yaşasaydı (14.11.2024)
- Trump’ın öngörülemezliği ve Ortadoğu (12.11.2024)
- CHP’nin ‘yeni İSKİ’cileri (10.11.2024)