Kılıçdaroğlu-İmamoğlu arasında ilk yüz yüze kavga
Bu merak ediliyordu; çünkü son günlere damgasını vuran "ihanet" kaseti nedeniyle ilk kez bu ikili bir araya geliyordu.
İpler kopacak, kılıçlar çekilecek miydi yoksa ikiliden biri geri adım mı atacaktı?
Beklenen oldu ve hem ipler koptu hem de kılıçlar kınından çıkarıldı.
Dün öğleden sonra CHP kulisleri bu ikili arasında yaşanan meydan okumalarla çalkalandı. Tabii çok ilginç başka gerilimler de oldu. Ama önce İmamoğlu'nun şu çıkışına bakalım.
Kulislerde konuşulduğuna göre İmamoğlu önce Zoom toplantısına atıfta bulunarak şöyle bir tespit yapmış:
"Burada söyleyemeyeceğim hiçbir şeyi o toplantıda söylemedim. Arkadan dolaşma değildi. Ben bir seçim daha 2. parti olmayı kabul etmiyorum. Ben yenilmem, ikinci olamam. Ben Türkiye'nin en büyük bütçesine sahip, kurumsal organizasyon yapan belediyesini yönetiyorum. Size 4 defa geldim. Değişim önerilerimi yazdım, kayda aldım. Kamuoyuyla da paylaşacağım."
Bu arada kulislerde "Hiçbir partide kimse vazgeçilmez değil. Siz genel başkanlığa devam edersiniz yerel seçimlerde ben yokum" gibi bir çıkış yaptığı da konuşuldu.
Bunun üzerine Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Akın'ın devreye girip, "Konuşmanızı toparlayın" deyince, İmamoğlu sert bir cevap vermiş:
"Toparlayamam, dinleyeceksiniz..."
İmamoğlu'nun bu konuşmasına en sert tepki ise İstanbul Bakırköy Belediye Başkanı Bülent Kerimoğlu'ndan gelmiş. Kerimoğlu, İmamoğlu'nu hedef alarak adeta meydan okumuş:
"Sizin parti bilinciniz yok. Bunu biliyorum. Başına büyük koyunca kimse büyük olmuyor. Mevkidaşlarınıza talimat yağdırmak ahlaksızlıktır. Kimse vazgeçilmez değildir. Önseçim olursa İstanbul Büyükşehir'e ben de adayım."
İmamoğlu bir kez daha devreye giriyor, söz istiyor ve Ahmet Akın'a, "Hani en son ben konuşacaktım" diyor. Konuşamayınca da dönüp Kerimoğlu'na sesleniyor: "Terbiyesiz, seninle her yerde görüşeceğiz."
Kerimoğlu da "O sözü size iade ediyorum. Nerede ne zaman istersen görüşürüz" cevabını veriyor.
Eskişehir'in tecrübeli belediye başkanı Yılmaz Büyükerşen ise kurultayın yerel seçim sonrasına bırakılmasını istemiş.
Söz sırası Kılıçdaroğlu'na geldiğinde, kendinden emin ve ciddiye almayan bir havada ama sert konuşmuş:
"Bazı görüşmeler özeldir, açıklanamaz. Gelip bana isim önerdiniz. Ben de Gökhan Günaydın'ı grup başkanvekili yazdım. MYK üyeleri benim çalışma arkadaşlarımdır. Kimsenin adamı değildir. CHP Genel Başkanlığı zor bir iştir. Geçmişi ve geleceği temiz birini bulun, hemen görevi bırakmaya hazırım. Sizin göreviniz sadece yerel yöneticilik. Siz her partiliye hizmet veriyorsunuz, önce onları kazanın. Ayrıca kimleri satın aldığınız, neleri yazdırdığınız, kapalı kapılar ardında toplanıp basına neleri sızdırdığınız dahil her şeyi biliyorum."
Kılıçdaroğlu sadece İmamoğlu'nu değil Oğuz Kaan Salıcı'yı da hedef almış ve "Bazı arkadaşlar örgüt içinde örgüt kurmuşlar" diyerek ağır eleştirmiş.
Son sözü toplantıyı yakından izleyen bir CHP'liye bırakıyorum:
"Toplantıda herkes eteğindeki taşı dökmüş. İyi de olmuş. İmamoğlu için sonun başlangıcı bu. Parti kurmaya kalkarsa da kimse arkasından gitmez. Ben büyük bir partiden ayrılanların nasıl bir hayal kırıklığı yaşadığını bilen biriyim. O da boyunun ölçüsünü alır."
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- İmamoğlu, MYK’dan kimlerin atılmasını istedi? (21.11.2024)
- Trump çöküşü durdurabilir mi? (19.11.2024)
- Türkiye ve Trump’ın ‘Haçlı’ kabinesi (17.11.2024)
- ‘Devlet bir paradigma değiştirdi, bu bir çağrı...’ (16.11.2024)
- Trump, FETÖ okullarını kapatacak mı? (15.11.2024)
- Atatürk 10 yıl daha yaşasaydı (14.11.2024)
- Trump’ın öngörülemezliği ve Ortadoğu (12.11.2024)
- CHP’nin ‘yeni İSKİ’cileri (10.11.2024)
- CHP’de ipler kopmak üzere (09.11.2024)
- Bahçeli farkı ve şaşkın siyasetçiler (08.11.2024)