Dünya, tarım ve sanayi devriminin yarattığı değişimin çok daha deriniyle karşı karşıya.
Doğal olarak siyaset de bu değişimin dışında kalamaz. O da değişecek ve değişmek zorunda.
AK Parti bu değişimi öngören ve sürekli kendisini yenileyen bir parti olduğu için 21 yıl sonra bile seçim kazanmayı başardı. Bunda kuşkusuz BaşkanErdoğan gibi güçlü bir liderliğin ve zamanın ruhuna uygun siyaset üretmesinin katkısı büyük.
Ancak aynı değişim iradesini CHP ve birlikte yol yürüdüğü siyasi partilerde görmek mümkün değil.
Oysa seçim öncesi çok şey söylenmişti.
Hatırlayın 6'lı Masa'yı destekleyen siyasi analistler, gazeteciler hep birlikte; muhalefette siyasi çeşitliliğin arttığından, yeni bir konsensüs oluştuğundan ve yeni döneme damgasını vuracak çok sayıda "lider" adayı olduğundan söz ediyorlardı.
Kimler yoktu ki... Başta tabii siyaset mühendisliğinde birinciliği kimselere bırakmayan Kemal Kılıçdaroğlu vardı. Öyle ki, ünlü sosyolog Prof. Dr. NilüferGöle bile onu dünyaya yeni çoğulcu lider olarak sunuyordu.
İkinci sırada şimdi partisini CHP'nin kuyruğuna taktığı için saçını başını yolan Meral Akşener vardı. Bir kadın genel başkan olarak el üstünde tutuluyor ve o da "Geleceğin başbakanı olacağım" diye yeri göğü inletiyordu. Gerçi bir ara "faili meçhullerin" sorumlusu ve "faşist" bile ilan edildi, üzerine sifon çekildi ama yine de geleceği parlak görülen önemli "lider" adaylarından biri olarak görülüyordu.
PAZARLIKLA 'LİDER' OLUNMAZ
Ama en parlak isim hâlâ "değişim"diye ortalarda dolaşan ama partisinibile inandırmakta zorlanan Ekremİmamoğlu'ydu. O da yeni kuşak siyasetçilerin"kahramanı" ilan edilmiş,İstanbul'da hiçbir şey yapmadığı halde omakamın en güçlü adayı diye pazarlanmışama Kılıçdaroğlu'nun yardımcılığınarazı olup yenilmekten kurtulamamıştı.
Şu aralar hiç sesi çıkmayan MansurYavaş da aynı kaderi paylaşanlardan.Biraz çabalasaydı CHP'ye lider bile olabilirdi.
Benzer bir kahramanlaştırma siyaseti, cezaevi tweet'çisi Selahattin Demirtaş için de izlendi. Adam tweet'lerle bırakın HDP'ye, CHP ve İyi Parti'ye bile ayar veriyordu. Kazara kazansalardı CHP'nin başına bile gelebilirdi.
Ama "Seni başkan yaptırmayacağız"deyip soluğu Edirne Cezaevi'ndealdığı gibi bu kez de "Yürü Bay Kemal"deyince çareyi "siyaseti bırakmakta"buldu. Ders çıkartır mı bilemem ama işizaten zor.
CHP'nin öncülük ettiği 6'lı Masa çevresinde "Gelecek vaat eden siyasiaktörler" arasında Ali Babacan da sayılıyordu. Şu anda 15 milletvekili var ama "seçmeni" yok. Pazarlıkla siyaset yapılıyor ama lider olunmuyor.
MUHALEFET KENDİNİ SORGULAMALI
Lider ve yeni siyaset ihtiyacı bugünlerde CHP içinde çokça konuşuluyor. Hatta CHP'li bir dostum, "CHP'ye kim liderolmalı diye düşünüyorum da kimseyibulamıyorum..." diye yakınınca güldüm; çünkü lider aranarak bulunmaz, lider risk üstlenir ve çıkar.
Tablo gerçekten enteresan...
Biden'ın Türkiye'ye yönelik siyasetini sorgulamayan, terörle siyaset arasına mesafe koymayan, negatif siyaset izleyen bu aktörlerin, dünyanın altüst olduğu bir zaman diliminde Türkiye Yüzyılı'nı yönetmeleri mümkün mü? Başkan Erdoğan boşuna "Verilmişsadakamız varmış" demiyor.Muhalefetin 14-28 Mayıs'taki yenilgisisadece ülke için değil muhalefet için bilehayırlı olmuştur.
Muhalif sosyoloji umutsuz olmamalı, bu büyük yenilgiyi sorgulamalı ve yeni siyaset talep etmeli.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.