Yavaş neden konuştu?
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun cumhurbaşkanlığı adaylığına başından beri İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener, "Kazanacak aday" gerekçesiyle hep itiraz etti. Hatta 2 Mart'ta masayı bile dağıttı. 6 Mart'ta ise Kılıçdaroğlu'nun yanına İstanbul ve Ankara Büyükşehir Belediye başkanlarını "icracı cumhurbaşkanı yardımcısı" formülüyle monte ettirip geri döndü ama o formülü bile uygulatamadı.
Hayal kırıklığı yüzündeki çöküntüden belliydi.
Ancak hayal kırıklığı yaşayan sadece o değildi. Önceki gün Habertürk TV'ye çıkan ABB Başkanı Mansur Yavaş herkesi şoke eden bir çıkış yaptı. Cumhurbaşkanlığı adaylığı veya yardımcılığı konusunda çok da hevesli görünmeyen Yavaş, meğer yardımcılığı bile kimselerle paylaşmak istemiyormuş:
"Birkaç gün vaktimiz olsaydı şunu önerecektik; cumhurbaşkanı yardımcısı olarak beni ve Ekrem Başkan'ı ilan edin, sayın genel başkanlarımız milletvekili olsun ve partilerin başında olsunlar diyecektik."
Şu sözleri de krizin işareti gibi: "Bu benim fikrim. Bunu sayın genel başkanlarla konuşacağım ama takdir masanın."
Yavaş hâlâ umutlu ki, "Genel başkanlarla konuşacağım" diyebiliyor.
Acaba bu umudu sadece Yavaş mı taşıyor yoksa arka planda Akşener ve bazı küresel merkezler de var mı?
HABERTÜRK'ÜN SEÇİLMESİ TESADÜF MÜ?
Siyaset kulislerinde bu işin arka planının çok daha karmaşık olduğu, Habertürk TV'nin de bu konuda özel bir misyon üstlendiği konuşuluyor. Önce Akşener'in, sonra da Yavaş'ın yayına çıkartılması buna örnek olarak veriliyor. Bunun da tesadüf olmadığı, bu grup ile Yavaş arasındaki ilişkinin ve sıkı bağların iki dönem Beypazarı Belediye Başkanlığı yaptığı döneme kadar uzandığı, sonra da İyi Parti'nin devreye girmesiyle siyasi boyut kazandığı söyleniyor.
Bu tablodan çıkan sonuç şu: Altılı Masa'nın Kılıçdaroğlu'nu dayatmayla cumhurbaşkanı adayı yapmasını, sadece Akşener ve partisi değil, onların arkasındaki güçler de istemiyor. Aksi halde Yavaş, pişmiş aşa su katarcasına ortaya çıkıp iki cumhurbaşkanı yardımcılığı meselesini yeniden tartışmaya açmazdı.
Acaba Akşener, İmamoğlu, Yavaş ve arkasındaki güçler "Biz yanlış yaptık" diye pişman mı oldu?
Anlaşılan Kılıçdaroğlu'nun adaylığı kesinleşmeden kriz ihtimali bitmeyecek...
***
CHP'DE ESKİ-YENİ MİLLETVEKİLİ KAVGASI
Altılı Masa'daki adaylık kavgası soğumadan partilerde beklenen liste kavgası da başladı. Beklenti öncelikle CHP listelerine girecek DEVA, Gelecek, DP ve Saadet Partililerin sayısı ve yerleriyle ilgili olacağı doğrultusundaydı.
Büyük ihtimalle onunla da ilgisi var ama ilk kavga CHP'de adaylık başvurusuyla ilgiliydi. Parti yönetimi, eski milletvekillerinin başvurmamalarını istemiş. İsteyenler de Bülent Tezcan, Engin Altay ve Engin Özkoç gibi eski kurtların başını çektiği üyeler. Onlara göre, iki dönem veya çok daha önce milletvekilliği yapanlar adaylık başvurusu yapamayacak.
Bu kararın duyulması CHP kulislerini bayağı karıştırdı. En çok sorulan soru da şu:
Peki, üç veya dört dönemdir milletvekilliği yapan MYK üyeleri, grup başkan vekilleri adaylık başvurusu yapacak mı?
Yaparlarsa CHP'de kıyamet kopar. Ama CHP'lilere göre asıl kıyamet yüzde birlik, binde dörtlük partilerin CHP listelerinde görünmesiyle yaşanacak.
Kılıçdaroğlu aday oldu ama herhalde ağız tadıyla bir adaylık süreci yaşayamayacak.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Netanyahu savaş suçlusu, sıra İsrail’de (23.11.2024)
- Bahçeli’nin ikinci Öcalan çıkışı (22.11.2024)
- İmamoğlu, MYK’dan kimlerin atılmasını istedi? (21.11.2024)
- Trump çöküşü durdurabilir mi? (19.11.2024)
- Türkiye ve Trump’ın ‘Haçlı’ kabinesi (17.11.2024)
- ‘Devlet bir paradigma değiştirdi, bu bir çağrı...’ (16.11.2024)
- Trump, FETÖ okullarını kapatacak mı? (15.11.2024)
- Atatürk 10 yıl daha yaşasaydı (14.11.2024)
- Trump’ın öngörülemezliği ve Ortadoğu (12.11.2024)
- CHP’nin ‘yeni İSKİ’cileri (10.11.2024)