Akşener-Demirtaş muhabbeti
Millet İttifakı'nın ve doğal olarak 6'lı masanın en büyük sancısı, hiç kuşkusuz İyi Parti ile HDP'yi yan yana getirememek. HDP olmadan bu masanın seçim kazanma ihtimali yok.
Bu yüzden masacılar, HDP'yi masanın içinde sayıyor... Ama HDP kendisini PKK'dan ayrı bir yere koymadığı için de üstlenemiyorlar. Birkaç yıldır, başta CHP ve İyi Parti bu siyasi sancıyı gidermek için canhıraş bir çaba harcadı ve halen de harcıyor. Ama iki siyaset mühendisinin, Meral Akşener ve hükümlü Selahattin Demirtaş'ın çabaları çok daha dikkat çekici.
Demirtaş'ın kahvaltıda muhabbetiyle başlayan bu sürece Akşener'in cevabı biraz geç de olsa etkili oldu. İyi Parti içinde HDP üzerinden parazit yapan iki siyasi aktör, Koray Aydın ve Yavuz Ağıralioğlu'nu pasifize ederek geri plana itti. İkisinin de sesi çıkmadı.
Bugünlerde yine yoğun çaba var. Demirtaş üst üste 6'lı masayı dizayn edecek açıklamalar yaptı. Onları uyardı, yol gösterdi. Onları fırçalarken, kendi kitlesini de onlarla birlikte olmaya hazırladı.
Son dönemdeki çıkışları sadece kendi adaylığına altlık oluşturan çıkışlar değil. Demirtaş'ın "PKK silah bırakmalı" demesi de hayatı boyunca hatırlamadığı Çanakkale şehitlerini hatırlaması da sadece İyi Parti'ye mesajdan öte bir şey değil.
Akşener de onu yalnız bırakmıyor. O mesaja Samsun'da bir esnafın, "Diyarbakır annelerinin çocuklarının geri dönmesi için aracı olun" sözleri üzerine şöyle cevap veriyor:
"Enteresan... Ben bunu desem PKK'lı olur çıkarım. Türkiye'de sizlerin bunu istemeniz gerekiyor. Sizinkisi muhteşem bir öneri."
HDP bu mesajı nasıl okur dersiniz? Çözüm süreçlerini heba eden, ABD'nin aparatı olan ve bitme noktasına gelen PKK'ya bundan daha büyük can suyu olabilir mi? Bunu söyleyen, "stajyer" de olsa eski bir İçişleri Bakanı, önce "Ülkücü Asena" sonra milliyetçi-merkezci bir siyasi aktör. Şimdi PKK'ya aracı olmak istiyor ama PKK'lı denilecek diye korkuyor
Bir tarafta HDP oyları için PKK'yı bile acemice meşrulaştıran siyasetçiler, öte tarafta daha dün dünyaya tahıl koridoru açarak nefes aldıran, küresel zirvelerde ürettiği siyasetle gündem belirleyen siyasetçiler var. Sizce Türkiye hangisini hak ediyor?
***
ÜNİVERSİTE OSCAR'INI İYTE ALDI
Eğitim alanında dünyadaki yerimizin parlak olmadığı biliniyor. Ama AK Parti döneminde eğitim alanında atılan adımların yol açtığı güçlü bir dip dalga da var ve bunun yansımalarını tek tek başarılarda görüyoruz. İleride çok daha fazlasını göreceğiz.
Sadece bir örnek vereceğim. İzmir Urla'da adını şimdiye kadar duymadığım İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü diye bir üniversite var. Bu üniversite, yükseköğretimin Oscar'ı olarak bilinen THE Awards Asia 2022 "Yılın Uluslararasılaşma Stratejisi Ödülü"nü kazandı. Türkiye'de bir üniversitenin kazandığı ilk ödüldü bu.
Ödül, yükseköğretim kurumları arasında olağanüstü liderlik ve kurumsal performansı takdir etmek amacı taşıyan, Londra merkezli tanınmış uluslararası derecelendirme platformu Times Higher Education (THE) tarafından, Japonya'da düzenlenen bir törenle verildi.
"Peki, kimlerle yarıştı?" derseniz onları da sayalım.
Aralarında dünyanın sayılı üniversitelerine sahip Çin, Japonya, Hindistan, Malezya, Hong Kong, Singapur ve Güney Kore gibi ülkelerin prestijli üniversiteleri vardı.
Son sözü İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü Rektörü Yusuf Baran'a bırakalım:
"İYTE'nin uluslararası arenada marka bir üniversite olması adına çalışmalarımıza var gücümüzle devam ediyoruz. Bu başarıda emeği geçen İYTE'lilere ve paydaşlarımıza bir kez daha teşekkürlerimi sunuyorum."
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- İmamoğlu, MYK’dan kimlerin atılmasını istedi? (21.11.2024)
- Trump çöküşü durdurabilir mi? (19.11.2024)
- Türkiye ve Trump’ın ‘Haçlı’ kabinesi (17.11.2024)
- ‘Devlet bir paradigma değiştirdi, bu bir çağrı...’ (16.11.2024)
- Trump, FETÖ okullarını kapatacak mı? (15.11.2024)
- Atatürk 10 yıl daha yaşasaydı (14.11.2024)
- Trump’ın öngörülemezliği ve Ortadoğu (12.11.2024)
- CHP’nin ‘yeni İSKİ’cileri (10.11.2024)
- CHP’de ipler kopmak üzere (09.11.2024)
- Bahçeli farkı ve şaşkın siyasetçiler (08.11.2024)