CHP Genel Başkanı KemalKılıçdaroğlu, sanıyorum 6'lımasadan umudunu kesti ki nediyeceğini, nereye saldıracağını şaşırdı.
Kurumlara saldırması, toplumsal kesimlere hakaret etmesi, 15 Temmuz direnişini "kontrollü darbe" diyerek itibarsızlaştırması yetmedi, şimdi de tam 15 Temmuz'un yıldönümünde hem Türkiye'nin dış politikasına saldırıyor hem de başörtülü bir genç kadını rencide edecek bir çıkışa imza atıyor.
Büyük ihtimalle bunu da dünyanın gıptayla izlediği Başkan Erdoğan'ın çok yönlü ve ilkeli diplomatik hamlesini itibarsızlaştırmak için yapıyor.
Kurduğu siyasi mantığı eminim AzizNesin'in Zübük karakteri bile kurmaz
Herhalde Başkan Erdoğan'ın FETÖ ve YPG'yi NATO kayıtlarına geçirmesini hazmedemedi ki, o eziklikle "küreseldostlarının" bile ciddiye almayacağı, hatta "Nereden böyle bir müttefikbulduk?" diye hayıflanacakları şu cümleleri kuruyor: "Sevgili halkım, daha NATO'dakiimzanın mürekkebi kurumadanFinlandiya ve İsveç'ten gelen skandalaçıklamalar, Erdoğan'ın yine hiçbirşey alamadan imza attığını gösterdi."
Medyada, İsveç veya Finlandiya'yla ilgili öyle "skandal" denebilecek bir habere rastlamadım. Acaba, bizim bilmediğimiz o skandal haberi Kılıçdaroğlu, yine kılavuzu Ünal Çeviköz'ü, o iki ülkenin büyükelçilerine gönderip öyle mi aldı?
Doğrusu bunun kokusu yakında çıkar ama İsveç'le ilgili iki haberden söz edebiliriz. Biri Kılıçdaroğlu'nu yalanlıyor. Haberin özeti şöyle: "PKK'lı İsveç ParlamentosuMilletvekili Amineh Kakabaveh,İsveç'in dört teröristi Türkiye'ye iadeettiğini ve İsveç hükümetine güvenininkalmadığını söyledi."
İkinci haber ise bir FETÖ'cüyle ilgili... Kılıçdaroğlu skandal olarak bunu mu kastediyor bilmiyorum ama sevindiğine göre bu olabilir: "İsveç'te Yargıtay'ın, Türkiye'nin'FETÖ üyesi' olmakla suçladığı birkişinin iade talebini geri çevirdiğibildirildi."
Bu haber aslında İsveç'in sorunu ve onlar için skandal. Halletmek de onların işi. Daha çok benzer şeylerle karşılaşacağız.
Şu dış politika analizi de Türkiye'yi çok seven(!) Foreign Policy dergisinde yayınlanacak düzeyde. Bu Batı hep böyledir, çok sevdikleri adama darbe yapar! "Öyle 'dış güçler' demeyi falanbıraksınlar. Batı, Erdoğan rejiminedüşman değildir."
Gelelim Kılıçdaroğlu'nun ucuz siyasetine... O tweet'lerin devamında BaşkanErdoğan'ın tercümanı olan başörtülü genç kızla ilgili, insani açıdan rencide edici, siyasi açıdan da ucube bir yaklaşıma imza atıyor: "Erdoğan ne zaman diplomatikgörüşmelerde çevirmen olarak yanınao hanım kızımızı aldıysa, ya milyonlarcakaçak sığınmacı ülkemizegirdi ya da bedeli milletimize çokyüksek olan sözleşmelere imza attırdılar."
Akıl alır gibi değil... Anlaşılan Kılıçdaroğlu, o kadar çaresiz ki, başörtülü bir genç kızı aşağılamaktan bile medet umuyor. Siyasi seviye buralara kadar inmişken, "Hani CHP değişmişti, hanigençlere güvenilecek, liyakat öneçıkarılacak, başörtülülere saygılı olunacaktı" demenin bir anlamı var mı? Bu sorunun cevabını da CHP Parti Meclisi'ne aldığı başörtülü hanım kızımız versin?
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.