Gerekirse Kandil’e kadar...

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar Akdeniz'de 11 Nisan'da başlayan "Mavi Vatan 2022" tatbikatını izledi. Türkiye'nin BM, AB, AGİT, NATO, ikili ve diğer anlaşmalar çerçevesinde 19 ülkede askerleri olduğunu söyleyen Bakan Akar dönüş yolunda gazetecilerin Karadeniz'den Akdeniz'e uzanan hatta yaşanan siyasi ve askeri gelişmelere ilişkini sorunlarını cevapladı.
İşte o cevaplardan öne çıkanlar:
EGE BARIŞ DENİZİ OLSUN
Yunanistan'la diyalog önemsiyoruz. Hasmane tutum takınmanın yararı yok. NATO'da müttefikiz. Aklıselim sahiplerinden makul yaklaşım bekliyoruz. Gelin görüşelim diyoruz. Mavi Vatan Tatbikat'ı kimseyi hedef almıyor. Bu hassasiyeti ilettik. Tatbikatları hafifletebiliriz bunu söyledik.
Ama Yunanistan uluslararası anlaşmalara aykırı olarak 23 adadan 16'sını silahlandırmış vaziyette. Bu aleni bir ihlal... 'Bunu konuşmayalım' diyorlar. Niye? Eğer uluslararası hukuka uyacaksak buradan başlamak lazım. Bu silahlanma gayreti ile Yunanistan ciddi bir maliyetin altına giriyor. Bu şartlar altında bu tür abartılı bir silahlanma gayretinin getireceği mali külfeti de komşu Yunanistan halkının çektiğini görmek lazım.


KIBRIS MİLLİ MESELEMİZDİR
Tek çözüm egemen bağımsız iki devlet. Türkiye garantör devlet kim ne derse desin bunu korumaya devam edeceğiz. Kıbrıslı kardeşlerimizin daima yanındayız. Konuşmak istememizi zafiyet olarak anlamayın sakın, hakkımızı çiğnetmeyiz dememizi de tehdit sanmayın. Haklarımızı korumaya kararlı ve çok şükür muktediriz.
ABD İLE İLİŞKİLER...
Yabancı Askeri Satışlar kapsamında süreci başlattık. Konuya ilişkin Kongre'den gelen bir soruya ABD Dışişleri Bakanlığı bir mektupla yanıt verdi. Söz konusu mektupta bazı olumlu unsurlar olmakla beraber ihtiyatlı olmak lazım. Bu uzun bir süreç, temennimiz bunun olumlu sonuçlanması.
Bizim ABD Savunma Bakanı Austin ile belli bir seviyede ilişkimiz var. Göreve gelmesinin ardından telefon görüşmesi ile başladı, yüz yüze de görüştük. Gayet saygılı karşılıklı temaslarımız devam ediyor. Bizim de lobi çalışmalarına ağırlık vermemiz gerekiyor.
MONTRÖ VE KARADENİZ
Montrö Antlaşması'nın 19'unca maddesi çerçevesinde savaşan taraf olduğu için Boğazları zaten Rusya'ya ve Ukrayna'ya da kapatmış bulunuyoruz. NATO da bu savaşta Ukrayna'ya destekliyor.
Hal böyle olunca NATO müttefiklerinin Karadeniz'e giriş çıkışları da hassasiyet oluşturacaktır. Bizim verdiğimiz mesajlar: Heyecan yapmayın, panik yapmayın, karşı tarafta da panik olabilir.
Şu an Karadeniz'de buraya sahildar olmayan herhangi bir ülkenin savaş gemisi bulunmuyor.
Bizim ne kadar müttefikimiz varsa onlar üzerindeki itibarımız iç işlerine karışmamaktan geliyor. Biz herhangi bir harekât tarzı empoze etmeden Libya'nın birliğini, beraberliğini, tek Libya'yı destekliyoruz. Kendi probleminizi kendiniz çözün diyoruz.


İDLİB VE RUSYA İLE İLİŞKİLER
Sayın Cumhurbaşkanımızın Putin ile yaptığı görüşme sonrasında bizim Bakanı Şoygu ile imzaladığımız bir mutabakat muhtırası var. O muhtıra çerçevesinde yerimizi aldık. Bizim arazide generallerimiz var. Rusya'nın generali ile bizim generalimiz acil, sıkıntılı konularda hemen görüşüyor, konuşuyor. Biz mutabakat muhtırasına uyuyoruz, onların da uymasını istiyoruz. Biz orada rejimin ilerleyip binlerce insanın katletmesinin, yeni bir insanlık dramının oluşmasını engelliyoruz.
SURİYE NÜFUSU ŞAM'I TANIMIYOR
Suriye ile ilgili göz ardı edilen ana konulardan biri yeni bir anayasa yapılması, seçim yapılması. Suriye nüfusunun yarısından fazlası Şam'ı tanımıyor. Nasıl bir meşruiyet olacak. ABD'liler, Ruslar orada, karmakarışık bir durum var. Anayasa oluşturulup seçim yapıldıktan sonra tabii ki buradaki Suriyeli kardeşlerimiz evlerine dönmek isteyecektir. Mülteciler konusunda birtakım rencide edici açıklamaların yapılması yapılan çabaların da boşa gitmesi anlamına geliyor.
SAVUNMADA AB AMBARGOSU
Maalesef devam ediyor. İngilizlerle büyük ölçüde rahatlama oldu ve süreç devam ediyor. Almanya cephesinde de gelişmeler bekliyoruz. Bunun müttefiklik ruhuna uygun olmadığını da açık ve net şekilde, her platformda ifade ediyoruz.
SAMP-T FÜZE PROJESİ
Türkiye, Fransa ve İtalya arasındaki ortak SAMP-T füze projesine ilişkin de Sayın Cumhurbaşkanımız konuya ilişkin Fransa Cumhurbaşkanı Macron ve İtalya Başbakanı Draghi ile biz de iki ülkenin savunma bakanları ile görüştük. Bununla ilgili üçlü bir görüşme yapılması gerekiyor ancak şu anda Fransa'da bir seçim süreci söz konusu. Türkiye hem S-400 hem SAMP-T hava savunma sistemlerini aynı anda kullanabilir.
ERBİL'İN TAVRI
Bizim kuzey Irak'taki bölgesel yönetimle de merkezi yönetimle de gayet iyi ilişkilerimiz var. Teröriste karşı iş birliği içinde olduğumuzu memnuniyetle görüyoruz. Hedefimiz teröristler. Terörist neredeyse hedefimiz orası. Bizim kimsenin toprağında gözümüz yok.
SURİYE VE ABD İLE İLİŞKİLER
Biz, PKK eşittir YPG diyoruz. YPG'nin PKK'dan farklı olduğunu söylemek bizim aklımızla alay etmek anlamına geliyor. Sayın Cumhurbaşkanımız da defalarca söyledi. TIR'larla tonlarca yardım gitti teröristlere. Bunlar müttefiklik ruhuna uymuyor, olacak şey değil. O nedenle biz de diyoruz ki, S-400, F-35 bunlar bir şekilde çözülür ama Türkiye ve ABD arasındaki en önemli problem YPG'nin terörist olduğunun kabul edilmemesi.
BİRİNCİ AŞAMAYI TAMAMLADIK
PENÇE-Kilit operasyonu bizim, terörü kaynağında yok etme faaliyetimizin bir parçası bu.
Yapılan operasyonla birinci safhayı tamamladık. Fakat bizim nihai aşamamız Irak'ın kuzeyinden herhangi bir şekilde bize bir terör tehdidi olmayıncaya kadar, bu Kandil ise Kandil, Asos ise Asos yani bunu mutlaka biz bitireceğiz ve milletimizi bu terör belasından kurtaracağız.