Yeni yasa ve CHP’de kurultay korkusu
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, son iki-üç yıldır ne yapsa istediğini elde edemiyor. Ekonomik krize, Ukrayna-Rusya Savaşı'na, hatta küçük partilerle kurduğu 28 Şubat İttifakı'na rağmen hâlâ iktidar umudu vermiyor.
Bu da parti içi kavganın her an patlayacağı anlamına geliyor. Çünkü CHP'nin "demokrasi soslu" mevcut siyaseti, Türkiye gerçeğiyle örtüşmüyor ve aralarında derin çelişki var.
Kılıçdaroğlu birkaç yıldır ısrarla Türkiye'ye demokrasi getireceğini söylüyor ama partisini de atamalarla, kayyumlarla yönetiyor, il ve ilçe kongrelerini yaptırmıyor, kurultayı "pandemi" gerekçesiyle bir yıl erteliyor.
Açıkça Türkiye'ye demokrasi vaat ederken, parti içi demokrasiyi askıya alıyor.
Tıpkı "Belediyeleri kazanırsak işçi çıkartmayacağız" sözü verdiği halde örneğin İstanbul Büyükşehir Belediyesi yönetimini alır almaz 13 bini aşkın insanı sokağa attığı gibi. Bu nedenle de inandırıcı bulunmuyor.
Tabii buna itiraz eden CHP'lilerin tek kaygısı da demokrasi eksikliği veya haksızlık değil, kendilerine dokunulması ihtimalidir. Mesela belediyelerden atılan işçilere CHP içinden hiç itiraz gelmedi.
Şimdi parti içi demokrasi istiyorlar; çünkü kendi yerlerine listelerde Ali Babacan ve Ahmet Davutoğlu gibi küçük partili siyasetçilerin yer alabileceği kaygısı var. CHP'liler, CHP'ye oy getirmeyecek bu yaklaşıma isyan ediyor.
Oysa Kılıçdaroğlu, ittifakı sürdürmek için o küçük partilere mecbur. Buna nasıl bir formül üreteceğini önümüzdeki günlerde göreceğiz, ancak şu gerçek değişmeyecek. Babacan veya Davutoğlu gibi küçük partilerden herhangi birinin CHP listelerine girmesi, CHP'de ortalığı karıştırmaya yetecek.
Ayrıca CHP içinde açık açık hissedilen ve tartışılan bir konu da, hâlâ cumhurbaşkanı adaylığından vazgeçmeyen Ekrem İmamoğlu korkusu... Kurultayın biraz da bu nedenle ertelendiği biliniyor. İmamoğlu, CHP içinde güçlendiği için başta Erdoğan Toprak gibi birçok siyasi aktör, olası bir kurultayda seçilemeyeceğini biliyor. Kuşkusuz benzer bir korkuyu Kılıçdaroğlu da yaşıyor. İşte bu nedenle demokrasi söylemiyle çelişen parti içi demokrasi rafa kaldırılıyor.
İlginçtir, bir kısım CHP'lide, hâlâ AK Parti ve MHP'nin getirdiği yeni seçim yasasında kurultayların seçim öncesi mutlaka yapılması gerektiğine ilişkin bir madde beklentisi var. Ancak böyle bir madde konulmamış. Peki, gelebilir mi?
CHP'liler hâlâ umutlu. Kim bilir belki de yeni yasa Meclis'te görüşülürken sürpriz bir öneri gelebilir. İşte o zaman sadece CHP'de değil 28 Şubat İttifakı içinde bütün taşlar yerinden oynar.
***
TANSU ÇİLLER VE AYHAN BİLGEN
Önceki gün Optimar Araştırma Şirketi'nin mart ayı anketini vermiş, AK Parti'nin oyu artarken CHP'nin yerinde saydığına, küçük partilerin ise hâlâ küçüklüklerini koruduğuna dikkat çekmiştim.
Peki toplum, siyasete girmeye hazırlanan yeni isimlere ve yeni partilere nasıl bakıyor?
İnsan ister istemez, "Onca parti varken, hâlâ yeni parti arayan var mı?" diye sormadan edemiyor. Meğer varmış... Mesela şu sıralarda iki yeni parti kurma girişiminden söz ediliyor: Eski Başbakan Tansu Çiller ve HDP'den ayrılan Ayhan Bilgen.
Ne kadarı oya dönüşür bilemem ama ankette şöyle bir veri var: Tansu Çiller'e oy veririm diyen seçmenlerin oranı yüzde 5.6, Ayhan Bilgen'e oy veririm diyenlerin oranı ise yüzde 2.5... Küçük partilerin oy oranlarına bakınca, bu iki girişim de onlardan geri kalmış sayılmaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- İmamoğlu, MYK’dan kimlerin atılmasını istedi? (21.11.2024)
- Trump çöküşü durdurabilir mi? (19.11.2024)
- Türkiye ve Trump’ın ‘Haçlı’ kabinesi (17.11.2024)
- ‘Devlet bir paradigma değiştirdi, bu bir çağrı...’ (16.11.2024)
- Trump, FETÖ okullarını kapatacak mı? (15.11.2024)
- Atatürk 10 yıl daha yaşasaydı (14.11.2024)
- Trump’ın öngörülemezliği ve Ortadoğu (12.11.2024)
- CHP’nin ‘yeni İSKİ’cileri (10.11.2024)
- CHP’de ipler kopmak üzere (09.11.2024)
- Bahçeli farkı ve şaşkın siyasetçiler (08.11.2024)