CHP son dönemde, başta Kürt sorunu, başörtüsü ve AB alanında AK Parti'nin başlattığı her reforma, her açılıma karşı çıkarken bugün tam tersini yaparak AK Parti'yi taklit ediyor. Tam 20 yıllık bir gecikmeyle...
Üstelik neyi, niçin yaptığını da başta kendi tabanı olmak üzere topluma anlatmıyor, anlatamıyor.
Alın CHP'nin son Erbil ziyaretini...
Bir CHP heyeti sessiz sedasız Erbil'e gidip, Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi'nin kurucu başkanı MesudBarzani ve diğer yetkililerle görüşüyor, kamuoyu da bunu ancak Oğuz KaanSalıcı'nın şu tweet'iyle öğreniyordu: "Erbil'deyiz... Ortadoğu Barışve İşbirliği Teşkilatı'nı (OBİT)konuşuyoruz. Komşularımızladiyalog kanallarının açık tutulmasıiçin, Ortadoğu'da suların durulmasıiçin Cumhuriyet Halk Partisiolarak üzerimize düşen her türlüyapıcı katkıyı sunacağız."
Gerekçeleri de fena değil, Ortadoğu barışı ve işbirliği... Sırada PYD ve Kandil de var mı bilemem, ama bu tablo herkesi 2013 yılındaki Diyarbakır toplantısına götürdü. BaşkanErdoğan, silahların susması için çözüm süreci kapsamında Mesud Barzani ve sanatçı Şivan'ı Diyarbakır'a davet etmiş ve toplumda müthiş bir barış rüzgârı esmişti.
Bugün Barzani'nin "ayağına" heyet gönderen o günün CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ise bu çabayı hiç önemsemiyor, hatta tam tersine sabote etmek için elinden geleni yaparak toplantıya katılan Barzani ve sanatçı Şivan'ı aşağılıyordu: "Bazani'nin ayağına gidildi,Şivan Perwer türkü söyledi; gözyaşlarısel oldu."
Kılıçdaroğlu'nun bu tepkisine en sert cevap veren ise sanatçı Şivan'dı: "Dersim asıllı bir Kürt olanCHP Genel Başkanı KemalKılıçdaroğlu'nun, barışa verdiğimdesteği 30 yıllık savaşın en büyüktrajedilerinden biri olan Roboskikatliamı ile istismar edip şahsımasaldırması ve iç politika malzemesihaline getirmesi samimi olmadığıgibi şık da olmamış ve anamuhalefet partisinin genel başkanınahiç yakışmamıştır. SayınKılıçdaroğlu'nun genel başkanolduğu partide ırkçı, inkârcı vekafatasçı anlayışların sürekli karşımızaçıkması ortada iken, Kürthalkının acılarını istismar etmesinikamuoyunun vicdanına bırakıyorum."
Peki ne oldu da dün hükümeti Barzani'nin ayağına gitmekle suçlayan Kılıçdaroğlu, bugün Barzani'nin ayağına CHP heyetini göndermişti?
Acaba Kılıçdaroğlu, yeni bir Kürt açılımı mı yapıyordu yoksa planladığı sadece bir siyaset mühendisliği miydi? Bu sorunun gerçek cevabını yakında görürüz, ama şu tespiti hatırlatmadan geçemeyeceğim. Başkan Erdoğan, 2005 yılındaki Diyarbakır konuşmasıyla Kürt meselesinde gerçek bir yüzleşme yaparak yola çıkmıştı. Peki, aynı yüzleşmeyi CHP veKılıçdaroğlu yapabilecek mi?
Ne yazık ki buna ilişkin bir işaret yok. Dahası bırakın tek parti döneminin ret ve inkâr eksenli Kürt siyasetiyle yüzleşmesini, CHP yönetimi yerel seçimlerde büyük oy desteği aldığı HDP Eşbaşkanı Mithat Sancar'la ortak fotoğraf vermeyi bile üstlenemiyor...
Doğrusu bu noktada merak ediyorum, düne kadar "Postal yalayıcı","CIA Kürtleri" deyip aşağıladıkları (Bu konuya ayrıca değineceğim) Barzani'yi nasıl üstlenecekler? Ve onun "ayağına" kadar neden gittiler?
AK Parti'den biraz muhafazakâr Kürt oylarını tırtıklamak için mi gittiler yoksa işin bir ayağında ABD işaretiyle bölgede sıkışan PKK ve YPG ile Barzani arasında bir irtibat kurmak mı var?
CHP heyetinin içinde "ABD'ninsesi" Ünal Çeviköz'ü görünce buşüpheye düşmemek ne mümkün.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.