Yaz boyu, Türkiye'nin yaşadığı iç ve dış kuşatmalar kadar futbol kulüplerinin konuşulduğuna tanık oldum.
Spor camiasında kime dokunsanız bin ah işitiyorsunuz. Yabancı futbolcu çılgınlığı, gereksiz rekabetle milyon dolarlara fırlayan transferler, futbol menajerlerinin kapalı kapılar arkasındaki kumpasları, sınırsız harcamalar ve denetimsizlik almış başını gitmiş durumda.
Sadece Süper Lig takımları ya da Beşiktaş, G.Saray, F.Bahçe ve Trabzon gibi 4 büyükler değil, birinci ligden amatör lige hangi kulübe bakarsanız bakın, hepsi borç batağında.
Bu yılın ocak ayında yayınlanan bir haberde kötü tablo şöyle özetleniyor:
"Futbolda profesyonel ve amatörtoplam 123 kulübün Spor Totogelirlerine temlik konuldu. En büyükborç dilimi, Süper Lig'de mücadeleeden 12 kulübe ait. Kulüplerin borçlarınınçoğunluğunu hacizler, futbolcualacakları, SSK prim borçları,vergiler ve çeşitli şahıslara borçlaroluştururken, 123 kulübün toplamborcu, 49.5 milyar lira tutuyor."Genel tablo bu... Bir de 4 büyüklerebakalım. F.Bahçe Başkanı Ali Koç'agöre kulübün borcu 621 milyon euro. 4milyar TL'yi geçiyor. G.Saray'ın 3 milyar,Beşiktaş'ın 2 milyar, Trabzonspor'un da1 milyar TL civarında borcu var. Bunlardaha önce basına yansıyan rakamlar.
Yeni borçlar ve kur artışı da eklenince ortaya çok daha vahim bir tablo çıkıyor.
Hafta sonu benim de taraftarı olduğum Beşiktaş'ın kongresi var. Bu borç meselesi nasıl ele alınır izleyeceğim ama duyduklarım hiç iç açıcı değil. Bir Beşiktaşlı şöyle diyor: "Ortada gelir de kalmamış. Beşiktaş dahil bütün takımlarıngelirlerine 2023'e kadar temlikkonulmuş..."
Durum dehşet verici... Bunca para harcanmışama ortada elle tutulur bir sportifbaşarı da yok. Şimdi soralım, bu borçbatağı nasıl oluştu? Kulüpler neden bunoktaya geldi? Eski ünlü bir futbolcu basitbir örnek veriyor:
"Birkaç yıl önce orta düzeydebir futbolcuyu F.Bahçe almak istedi. Pazarlık 3 milyon euro ile açıldı. Bunu o futbolcu bile hayal edemezdi. Ama ne oldu biliyor musunuz? Devreye Beşiktaş girdi, rakam önce4'e, 5'e, 6'ya en sonunda da 9'açıktı ve F.Bahçe o futbolcuyu inadına9 milyon euroya aldı. İşte sanaborç batağının basit bir nedeni. Bunuekonomik akılla açıklamak mümkündeğil. Aynı şey yabancı futbolcutransferinde çok daha katmerli yaşanıyor. Ama asıl sorun başka... Kimsehesap verme korkusu yaşamıyor."Bu noktada şu parantezi de açalım.
Son yıllarda başta futbol olmak üzere devlet, spor altyapısına çok ciddi yatırım yaptı. Onlarca stat yapıldı. Ama ne hikmetse buna paralel bir sportif başarı yok. Artık eskisi gibi altyapıdan futbolcu da yetişmiyor. Bu derin çöküşü durdurmak için mevcut sisteme neşter atmaktan başka çare yok.
Geçmişe yönelik hesap sorulur mu bilemem ama en azından bundan sonrası için acilen Meclis'te bekletilen ve kulüp yöneticilerini borçlanmadan sorumlu tutan yasa çıkartılmalı. Düşünün F.Bahçe, Beşiktaş veya G.Saray gibi arkasında milyonların olduğu bir kulübü yöneteceksiniz ve onun sağladığı itibardan yararlanacaksınız ama külfetine katlanmayacaksınız.
Bu sorumluluk gelmeden kulüplerin çöküşü durdurulamaz.
Anadolu kulüplerinin çoğu iflas etti, böyle giderse sıra büyüklerde. Merak ediyorum, acaba sorunu içeriden bilen ve son yıllardaki tesisleşmede ciddi katkısı olan yeni Gençlik ve Spor Bakanı MehmetKasapoğlu, bu soruna el atacak mı?
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.