FETÖ'ye karşı mücadelede kritik isimlerden Enver Altaylı'nın yakalanıp tutuklanması yeni bir evreye geçildiğinin işareti. Bunun nedeni Altaylı'nın istihbarat geçmişi ve küresel ilişki ağı. Birkaç yazıda bu geçmişi ve rolü anlattım. Sıradan biri değil Altaylı... Yıllar sonra FETÖ'yle ilişkili karşımıza çıkması da tesadüf değil. İşin bu yanı ne kadar şüphe oluşturuyorsa, Altaylı'nın medyaya yansıyan "FETÖkarşıtı" ifadeleri ve yakınlarının tezleri de o kadar kafa karıştırıyor.
Kim bilir belki de "ustaveya çok yönlü istihbaratçı"olmak böyle bir şey. "FETÖ'cü eski MİT'çiyi kaçırma" gibi çok ciddi bir suçlamayı bile "Ben devletiminyanındayım" diyerek savunuyor. Ama bu yetmiyor, ortada somut bir "kaçırma" girişimi var ve "usta istihbaratçı" ciddi açık veriyor.
Tabii bu noktada verilen açığı görecek "yerli bir güvenlik aklı"nın olduğunu da görmek gerekiyor. Artık Türkiye eskisi gibine CIA'nin cirit attığı, ne de FETÖ'cüpiyonların caka sattığı bir ülke. Eskisi gibi ele geçirilen belge ve bilgilerin de üstü örtülmüyor. Bundan da sadece FETÖ değil, bu coğrafyayı babalarının çiftliği gibi kullanan CIA'dan BND ve MOSSAD'a kadar bütün küresel istihbarat örgütleri rahatsız.
Altaylı'nın tutuklanması meselesi bu açıdan kritik önemde ve giderek netleşiyor. Hem de yeni boyutlar eklenerek. Önce şunu netleştirelim, Altaylı'yı tutuklanmaya götüren süreç, FETÖ'cü eski MİT mensubu MehmetBarıner'in yurtdışına kaçırılmasıyla başlıyor.
Bu da FETÖ'cü Barıner'in şu sözüyle kayıtlara geçmiş durumda: "Yurtdışınakaçma kararı aldıktan sonra EnverAltaylı WhatsApp üzerinden beni arayarak 'Sıkıntı yapmayın, müsterih olun, iyi bir yolculuk yapacaksınız' dedi."
Ama olay sadece bundan ibaret değil. Şimdi gelin Altaylı'nın kendisinin de kaçırılmasını anlatan bir tanığın söylediklerine kulak verelim. Meğer sadece eski MİT mensubu Barıner için değil hem Altaylı hem de damadı Metin Can Yılmaz'la ilgili kaçış planları yapılmış.
Yapan da Altaylı'nın 50 yıllık dostu Serhat Ilıcak. Almanya'da matbaacılık yapan Alman vatandaşı Ilıcak, FETÖ suçlamasıyla cezaevinde tutuklu bulunan Nazlı Ilıcak'ın da akrabası. Onun için de kaçırma girişiminde bulunmuş. Olup bitenlerin tanığı da Bodrum'da Fanos isimli gemi ve yat acenteliği yapan SedaChamatzoglou. Kocası Yunanistan vatandaşı Chamatzoglou'nun tanıklığından Bodrum'un Yunanistan'a kaçışın merkezi olduğunu öğreniyoruz.
Geçtiğimiz ağustos başlarında SerhatIlıcak, Chamatzoglou'nu arar ve çokdeğerli bir yazar arkadaşı olduğunu vebunun mutlaka kaçak yollardan yurtdışınaçıkartılması gerektiğini söyler. Cevap "bakarızabi" olur ama daha adım atılmadan, birkaçgün sonra birliktelerken gelen bir telefonlaIlıcak'ın suratı değişir, morali bozulur. Nedenini de şöyle açıklar: "Geçen günsana söylediğim yazar Enver Altaylıteslim olmuş."
Gördüğünüz gibi bir değil birden çok kaçırmagirişimi var. Aynı Serhat Ilıcak, birkaçgün sonra tüm bu karmaşa arasında,Altaylı'nın damadı Metin Can Yılmaz'ıda kaçırmak ister... "Enver beyin damadınıkaçak yollardan yurtdışına kaçırmalıyız,yardım eder misin" der ama başaramaz. Peki, Altaylı gibi kritik bir isimneden sıradan bir kaçakçının yapacağıiş için kendini riske atıyor? Büyükfotoğrafa bakmak gerekiyor. Sorunun cevabıMİT'te İran Masası'nda çalışan MehmetDeriner'in nasıl kullanılacağında ve Zarrabdavasına katkısında saklı. İz sürmeye devam.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.