MERTENS'İN yokluğu Galatasaray'ın hücum gücünü zafiyete uğrattı.
'Eğri gemi doğru sefer' tanımlamasının en etkili örneğini Mata'da gördük. İspanyol yıldız, pas bağlantılarında yoktu. Çok ciddi top kayıpları ve pas hataları yaptı.
Galatasaray'ın en etkisiz ismi Mata, uzatmalarda iki gole imza attı. Eğer sahada basmadık yer bırakmayan Mertens oynasaydı, Galatasaray daha fazla pozisyon bulurdu.
Özellikle İcardi, arkadaşlarından yeterli destek görmedi. Örneğin;
Arjantinli yıldızın hava toplarındaki üstünlüğü bilinmesine rağmen Oliveria'nın duran topları sürekli ön direğe kesmesi hataydı ve bu ortalar hiç verimli olmadı. Galatasaray'ın ilk 3 golünün hazırlanışında İcardi'nin net dokunuşları vardı.
TORREIRA MÜTHİŞTİ
Mata'nın attığı ikinci golde Tangocu'nun rakipten baskıyla kaptığı topu sert bir şuta dönüştürmesini kaleci Erce sadece çelebildi. Okan Buruk'un değişiklikleri yaparken ve 4'üncü golü atan Gomis'i oyuna alırken Fenerbahçe maçının yıldızı İcardi'yi oyundan tutup, çift forvete geçmesi doğru bir hamleydi.
Erden Timur, iyi ki Lucas Torreira'yı almış. Melo ve Fernando'dan sonra en önemli transfer bence Lucas. Uruguaylı oyuncu çok dengeli oynuyor, topla rakip arasına girerken zamanlamayı çok iyi ayarlıyor, ayağındaki topları bilerek ve görerek etkili pasa dönüştürüyor, orta alanı gözleriyle radar gibi kontrol ediyor. Lucas ciddiyetiyle savunmayı rahatlattığı gibi hücum ile savunma arasında pas köprüsünün kurulmasını sağlıyor.
Kerem-Barış ikilisine bir önerim var; Ceza alanında topla buluştuğunuzda şut atmadan önce çevrenize, "Boşta arkadaşım var mı?" Diye bir göz atın. Çevre kontrolünü İcardi yaparken sizin attığınız gelişi güzel şutlar egoistçe oluyor.