İklim krizi için 8 trilyon dolar daha lazım
Temiz ve yenilenebilir enerjiye geçiş, enerji ve iklim dönüşümü için gerekli olan finansmana yönelik olarak, ülkeler arasında süregelen müzakereleri desteklemek maksadıyla oluşturulmuş olan 'İklim Finansmanı Bağımsız Üst Düzey Uzman Grubu'nun son raporu da mevcut tartışmaları teyit eden hususları öne çıkarıyor. İlgili rapor, 2030'dan önce iklim ve enerji dönüşümüne yönelik yatırımların yetersiz kalması halinde, çevre felaketlerinin boyutları arttıkça ağırlaşacak baskıyı; baskı arttıkça da daha fazla yatırım arayışının, ilkim ve enerji dönüşümü yatırımlarının maliyetlerini de olumsuz yönde etkileyeceğini vurguluyor. Küresel iklim hedefleri için 2030'a kadar dünya çapında öngörülen yatırım ihtiyacının yıllık bazda yaklaşık 6.3 ile 6.7 trilyon dolar düzeyinde.
Bunun 2.7 ile 2.8 trilyon dolar düzeyindeki bölümünün gelişmiş ekonomilerde gerçekleşecek yatırımları kapsayacağı, 1.3-1.4 trilyon dolar düzeyindeki bölümünün Çin, 2.3 ile 2.5 trilyon dolar düzeyindeki bölümünün ise Çin dışındaki gelişmekte olan ve az gelişmiş ülkeler için yapılması gereken yatırım olacağı ifade edilmekte. Bu durumda, gelişmekte olan ve az gelişmiş ülkeler için gelişmiş ekonomilerin desteği her yıl 1 trilyon dolara geçemez ise, önümüzdeki 6 yıl için gelişmekte olan ülkeler için ucuz ve erişilebilir 8,4 trilyon dolar daha finansman bulunması gerekmekte. İlgili rapor, 2035 için küresel yatırım ihtiyacının yıllık bazda 7 ile 8.1 trilyon dolar düzeyine ulaşabileceğini hesaplamakta. Bu nedenle, çok taraflı uluslararası kalkınma bankaları başta olmak üzere, temiz enerji, enerji ve iklim dönüşümü için özel ve ihtisaslaşmaya dayalı bir küresel fon oluşturulamaz ise, yeryüzünün başı gerçekten dertte.
Nitekim raporda da, uluslararası kamu ve özel sektör kurumlarının yanı sıra diğer tüm kaynaklardan sağlanacak dış finansmanın 2030'a kadar toplam yatırım ihtiyacının ancak 1 trilyon dolarını karşılayabileceği; 2035'da kadar ise ancak 1.3 trilyon dolarını karşılaması gerektiği vurgulanmakta. Bu nedenle, yatırım fırsatlarının değişen doğası göz önüne alındığında, sınır ötesi özel finansmanın bu ihtiyaçların yaklaşık yarısını karşılayabileceği belirtiliyor. Rapor, Paris anlaşması hedeflerine ulaşabilmek için, 2030'a kadar toplam iklim finansmanında 4 kattan fazla, dış finansmanda ise 6 kattan fazla artış gerektiğine işaret ediyor. Bu nedenle, başta Dünya Bankası, çok taraflı uluslararası kalkınma bankalarının borç verme kapasitelerini de 2030'a kadar üç katına çıkarmaları gerekecek. Eğer, iklim ve enerji dönüşümünün finansmanı için sürdürülebilir finansman kaynakları oluşturulamaz ise, yeryüzünün kaosa sürüklenmesinden ciddi manada endişe ediliyor.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Ya ‘temiz enerji fonu’, ya daha ağır ‘kaos’ (13.11.2024)
- ‘Rasyonelleşme’mi daha derin ‘parçalanma’mı? (11.11.2024)
- 2025 için temel uyarı: ‘Beklenmeyeni Bekleyin’ (08.11.2024)
- 2025 için ‘dirençli ekonomi’ hazırlıkları (06.11.2024)
- 2025’e doğru küresel risk tartışmaları (04.11.2024)
- GOE’ler artık küresel gelişmelerin rehinesi değil (01.11.2024)
- Cumhuriyetimizin bağımsızlık düsturu ve küresel rekabet (30.10.2024)
- Türkiye’nin gücü ve bağımsızlık yürüyüşü (28.10.2024)
- Milli İrade ve Güçlü Devlet (25.10.2024)
- Küresel rekabet ve güçlü devlet modeli (23.10.2024)