Konforlu mücahitlik
Bu iğrenç sözler kendisine muhalif diyen bir televizyon kanalımızda yayınlanmadı. Bilinen tüm tanımları ile soykırım işleyen İsrail terör şebekesinin Dışişleri Bakanı Israel Katz tarafından X hesabından paylaşıldı. Siyonist devletin bakanı, yorum farkı olmaması için paylaşımını Türkçe yaptı. Yazıyı kaleme aldığım dakika itibariyle sosyal medya hesabında halen son paylaşım olarak bu duruyor.
Bu küstah bakanın ilk Türkçe paylaşımı değil. 1 Mart'ta bu kez Cumhurbaşkanımız ile Hamas lideri İsmail Haniyeh'in yan yana fotoğrafını kullanıp yine Türkçe olarak şunları yazmıştı: "Türkiye'de ve bölgede Kürtlere sürekli katliam uygulayan Erdoğan, İsrail'i Gazze'de kasıtlı olarak soykırım yapmakla itham ediyor. Sn. Recep Tayyip Erdoğan, biz sizin gibi değiliz. Türkiye'de misafir ettiğiniz ve katliamlar yapmalarını ve cinayetler işlemelerini olanaklı kıldığınız suç ortağınız Hamas ile mücadele ediyoruz. Susmalı ve utanmalısınız!"
Sözlükteki tüm tanımları ile terör ve soykırım suçlusu olan İsrailli bakanların Türkiye'ye ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yönelik ilk saldırıları değil. Bunun nedeni, Türkiye'nin Cumhurbaşkanı Erdoğan önderliğinde tüm kurumları ile İsrail'in terör organizasyonu olduğunu tüm dünyaya haykırması. Bununla yetinmeyip Gazze'deki Filistinli kardeşlerimize gemiler ve uçaklarla yardım yollaması, Gazze'nin garantörü olacağımızı -Hamas'ta benzer bir talepte bulunmuştu- ilan etmesi, İsrail'in soykırım ile suçlanması için Güney Afrika'nın açtığı davaya en güçlü desteği veren ülkelerden biri olması, İsrail terör devletinin tepkisini çekti.
Hatta 7 Ekim saldırılarından sonra ABD'deki Siyonist lobi Hamas'ın Aksa Tufanı Operasyonu'nu Türkiye'nin desteği ile yaptığını iddia edip, NATO'dan çıkarılmamız gerektiğini açıkladı. Peki bu yapılanlar yeterli oldu mu? Maalesef olmadı. Cumhurbaşkanı Erdoğan da yaptığı birkaç açıklamada yaşanan zulmün durmaması nedeniyle mahcubiyet hissettiğini açıkladı.
Ancak Türkiye'de yaşanan tartışmalara bakarsak, Cumhurbaşkanı Erdoğan Filistin konusunu umursamayan, hatta İsrail ile işbirliği içerisinde olan bir kişi bu iftirayı iki kesim dile getiriyor. Birincisi Türkiye'de ne kadar terör örgütü varsa onlara verdikleri destekle bilinen kesimler. Bunların ne dediklerinin aslında hiçbir önemi yok. Masumları katleden vahşi teröristleri destekleyen insanların İsrail'i de desteklediğini düşünmeyecek kadar naifliği üzerimizden atalı çok oldu.
Üzücü olan bu koronun Türkiye'de az da olsa dindarlar arasında da kendisine karşılık bulması oldu. Heybelerinde ne kadar iftira varsa Erdoğan'ın üzerine boca ettiler. Pek çoğu gerçek olmayan, yanlış yorumlanan, bilgi eksikliğinden kaynaklanan veya haddi aşan yorumlarına karşı çıkan herkesi dinden çıkarmaya kadar varan üslupla linç edenler bile oldu. Oysa hiçbiri dönüp aynaya bakmadı. Aynaya baktığımda ben de Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın mahcubiyetini paylaşıyorum ve şunu diyorum:
Boykot hassasiyetinin %30'larda kaldığı, İslam ülkelerinin büyük çoğunluğunda seçime girse kolaylıkla kazanacak Erdoğan'ı ancak ikinci turda Başkan yapabildiğimiz, münevverinin "Gazze'de çocuklar ölüyor"u anlatmayı kendisine rızık kapısı bellediği, kendisine katılmayan kardeşine Siyoniste saldırır gibi sallayanların olduğu ülkede bu kadar oluyor demek ki... Velhasıl İslam dünyası olarak nasılsak öyle yönetiliyoruz. Önce bunu dert edin.
İnşallah bu ramazan, eforumuzu düşmanlarımıza zarar vermenin yolunun dostlarımızı dövmekten geçmediğini anlayacak bir idrake sahip oluruz. Yoksa bu fasit daire hepimizin vaktini ve enerjisini hortumlamaya devam edecek.
Ramazan-ı Şerifiniz mübarek olsun.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Trump müesses nizamla savaşırsa dünya kazanır (08.11.2024)
- Avrupa’ya sızan İsrail casusları (06.11.2024)
- ‘Kutsal işgal’ (05.11.2024)
- Göbeğimizi kendimiz keseceğiz (01.11.2024)
- Trump mı, Harris mi? (30.10.2024)
- Cehennem odunu (22.10.2024)
- Discord ve ebeveynler (11.10.2024)
- Ambargo böyle kaldırılır (09.10.2024)
- 7 Ekim’de başlamadı (08.10.2024)
- Esas gündem (04.10.2024)