Sen misin insanlık diyen?

İşgalci İsrail, Batı dünyasında sadece sekülerlik illüzyonunu yerle bir etmedi. Düşünce özgürlüğü masalını da bir daha asla ağızlarına almama pahasına İsrail'e destek verme yarışına girdiler.
Netanyahu'nun yanında arzı endam etmeyen Batılı lider neredeyse kalmadı.
Kendi ülkelerinde özellikle iktidar partilerinden en ufak bir aykırı ses dahi duymaya tahammülleri yok.
Bunun son örneği İngiltere'de iktidardaki Muhafazakâr Parti'nin milletvekili olan ve Bilim, Teknoloji ve İnovasyon Bakanı Michelle Donelan'ın Parlamento Özel Sekreterliği'ni de yapan Paul Bristow'un başına gelenler oldu. 44 yaşındaki Peterborough milletvekili, kendisini seçen halkın Gazze'de yaşanan insani dramdan rahatsız olduğunu söyledikten sonra, "Kalıcı bir ateşkes hayat kurtaracak ve insani yardımın en çok ihtiyacı olan insanlara ulaşmasına izin verecektir" ifadelerinin de olduğu bir mektup yayınladı.
Bununla da yetinmeyen Bristow, kendi sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada "Sıradan Filistinliler Hamas değildir. Binlerce masum Filistinlinin ölümünden sonra İsrail'in nasıl daha güvenli olduğunu görmekte zorlanıyorum. Hamas'ın işlediği suçlar için toplu cezalandırılmamalılar" yazdı.
Hamas'ı eleştiren ama soykırım olmasını da istemeyen orta yollu bir görüş olmasına rağmen Bristow, Parlamento Özel Sekreterlik görevinden alındı.
Almanya'da göstericilere aşırı müdahale, Filistin bayrağına dahi tahammülsüzlük, Fransa'da gösteri yapma yasakları ve daha pek çok benzer hadise ifade özgürlüğünün sınırının Batı ülkelerinde de İsrail tarafından konulduğunu net olarak gösterdi.

***

SEKÜLARİZM ÖLDÜ
Türkiye'de tüm barbarlığına rağmen İsrail'i destekleyenlerin kendilerini aklamak için söyledikleri ilk cümle, "İsrail'in Ortadoğu'daki Batılı, modern ve nihayetinde seküler bir devlet olduğu" iddiasıdır.
Bunu bir de Avrupa ve ABD'nin seküler olduğu, hatta sırf seküler oldukları için "güçlü" oldukları iddialarına bağlayın ve bugün geldikleri noktaya bakın.
İsrail'in savaş suçlusu Başbakanı Binyamin Netanyahu, Eski Ahit'ten alıntı yaparak Gazze'de uyguladığı soykırımın nedenini açıkladı.
"Şimdi gidin ve Amalek'in halkıyla savaşın. Sahip oldukları her şeyi yakıp yıkın ve asla merhamet göstermeyin. Hem erkekleri hem kadınları, bebekleri ve o bebekleri emziren kadınları, büyükbaş ve küçükbaş hayvanları, develeri ve eşekleri gözünüzü kırpmadan katledin." (Samuel 15)
Netanyahu, yabancı basın mensuplarına hitap ettiği toplantıda da İncil'den bir alıntı yapıp "Barışın bir zamanı vardır. Savaşın da bir zamanı vardır" dedikten sonra şimdi savaşın zamanı olduğunu açıkladı.
Amerikan yerleşik siyasi düzeninin en önemli isimlerden biri olan Lindsey Graham, İsrail'in soykırımına cesaret vermek için "Dini bir savaşın içindeyiz. Her yeri dümdüz edin. Ne gerekiyorsa yapın" dedi.
ABD'de Temsilciler Meclisi Başkanlığı'na yeni seçilen Mike Johnson, İsrail'i destekleme nedenlerini İncil'den aldıklarını açıkladı.
Amerikalı ve İsrailli siyasetçilerin katıldığı etkinlikte konuşan Evanjelist Vaiz John Hagee, "İsrail'e yardımı keserseniz Tanrı da Amerika'ya yardımını kesecektir" "uyarısında" bulundu.
Batı dünyası 11 Eylül sonrası Amerikan Başkanı Bush'un ağzından dökülen Haçlı Seferleri motivasyonuna tamamen büründüğünü gizlemekten çekinmiyor. Geriye sadece, sekülarizmin öldüğünü bizim "aydınlarımıza" iletecek bir hayırsever aranıyor.