Ağlayabilseydiniz...
"Siz ağlayamazsınız!
Ağlayabilseydiniz, anlayabilirdiniz. Siz merhametten, acıma duygusundan yalnız kötülük doğacağına inanmışsınız. Yerine göre haklısınız. Fakat ondan ne büyük iyilik doğacağını unuttuğunuz için en büyük hakkı kaybediyorsunuz. Rahmet kaldırılmış sizin kalbinizden..."
Rahmetli Necip Fazıl'ın, 1960 darbesinden sonra girdiği cezaevinde yazdığı piyeslerinden birinde ana karakter, ağır ceza hâkimine böyle seslenir. Ünlü sunucu Fatih Portakal'ın aşağıdaki sözlerini izlediğimde aklıma düştü. Şöyle demiş Portakal:
"'Gideceğim oyumu tekrar severek ama severek, isteyerek ona vereceğim' diyor. Yani bu mantığı anlamak mümkün değil. İşte ben buna kör cahil diyorum. Bu insanı aydınlatamazsınız, mümkün değil. Veya alamayacağı Togg'un önüne yatıp onu öpen bir insan. Bu alamayacağı bir Togg; çünkü parası yok, binemeyecek ona. Ben binebilirim, bugün Togg alabilirim ama almak istemem. Ne servis var ne bilmem nesi var. Ama o alamayacağı Togg'un önüne yatıp arabayı öpüyor. Bu insanı nasıl ikna edebiliyor iktidar ya da bugünün yönetenleri veya muhalefet nasıl ikna edemiyor, kendi yanına çekemiyor? Bunların hepsinin araştırılması gerekiyor. Ama maalesef gidişat bu."
Milletin, muhalif olanların çoğunluğu da dâhil, Togg'a, yani kendi imkân ve kaynaklarımızla ürettiğimiz el emeği, göz nuru Togg'a teveccühünü bile anlamayan; "Servisi yok" diyerek yerli otomobilimize alelade bir ürün muamelesi yapanların bu milleti anlayamamaları gayet doğaldır. Togg'u görünce ağlayanları "cahil" diye aşağılamak yerine beraber ağlayabilselerdi, anlayabilirlerdi. Anlayamazlar, o yüzden iktidar da olamazlar.
***
OĞAN'I BEKLEYEN...
Tarafsız kalabilirdi ama seçimin milli menfaatler ile küresel güçlere hizmet arasında olduğunu bildiği için tarafını ilan etti. "Cumhur İttifakı'nın kazanacağını gördüğü için bu açıklamayı yaptığını" da yazanlar olacaktır ancak bu perspektiften bakmayı doğru bulmuyorum.
Zira CHP'li akademisyenin bile "Bırakın anlaşanı, bu iktidara göz kırpanı bile tarumar edeceğiz bundan sonra. Diyalog günleri bitiyor, hak ettiğiniz muameleyi göreceksiniz" yazdığı bir ülkede yaşıyoruz.
Şimdi büyük bir linç kampanyasına, haysiyet cellatlarının iftira dolu saldırılarına maruz kalacak. Fakat siyaset "duruş" ister; zor zamanda dik duramayanı siler. Bu anlamda Oğan'ın açıklamasını kıymetli buluyorum. Ülkemiz için hayırlı olsun.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Göbeğimizi kendimiz keseceğiz (01.11.2024)
- Trump mı, Harris mi? (30.10.2024)
- Cehennem odunu (22.10.2024)
- Discord ve ebeveynler (11.10.2024)
- Ambargo böyle kaldırılır (09.10.2024)
- 7 Ekim’de başlamadı (08.10.2024)
- Esas gündem (04.10.2024)
- İsrail, Türkiye’ye saldıracak mı? (02.10.2024)
- Durra’dan bugüne.. (01.10.2024)
- Hanımefendi’nin sömürge karşıtı duruşu (27.09.2024)