Kılıçdaroğlu, seçimin üzerinden dört gün geçmişken nihayet insan içine çıkabildi. Genel Merkez'deki taraftarlarına seslenen Kılıçdaroğlu, terörle pazarlık yapmadıklarını iddia etti.
O sıralarda
PKK'nın kanalı Medya TV'ye çıkan HDP milletvekili Serhat Eren ise
Kılıçdaroğlu'na oy verilmesi çağrısını şöyle dillendiriyordu:
"Belediyelerimize kayyum tayin edilmemesi için, cezaevlerindeki arkadaşlarımızın özgürlüğü için 28 Mayıs'ta sandığa gidin."
HDP, seçmen kitlesini konsolide etmek için Selahattin Demirtaş başta olmak üzere hapisteki PKK'lı tutukluların serbest bırakılacağı sözünü veriyor. Ama Kılıçdaroğlu'na sorum bu değil.
Gelin HDP'nin esas ilgi alanı olan konuya gelelim. Kandil'e para ve insan kaynağı akışındaki bir numaralı merkez olan HDP'li belediyeler meselesine bakalım. Bu PKK için o kadar kilit bir meseleki PKK elebaşı Cemil Bayık bile açıkça "Avrupa'nın yerel yönetim şartı var; biz bunların olduğu gibi uygulanmasını istiyoruz" demişti.
Şimdi
Millet İttifakı'nın omurgasını oluşturan Ortak Politika Mutabakat Metni'ndeki şu kısma dikkatinizi
çekerim:
Yerel yönetimleri idari ve
mali açıdan yeniden yapılandıracağız.
Merkezi yönetimin yerel yönetimler üzerindeki aşırı vesayetine son vereceğiz.
Seçimle gelenin seçimle
gitmesini güvence altına alacak,
kayyum uygulamalarına son
vereceğiz.
Görev suçları sebebiyle hakkında soruşturma başlatılan yerel yöneticilerin geçici olarak görevden uzaklaştırılmalarını da ancak yargı kararı ile mümkün kılacağız.
Seçilme yeterliliğini kaybeden
ya da görevden uzaklaştırılan
belediye başkanının yerine
gelecek kişinin belediye meclisi
tarafından seçilmesini sağlayacağız.
Yerel yönetimlerin öz gelirlerini artırma kapasitelerini güçlendireceğiz.
Belediyelerin genel bütçe
vergi gelirlerinden aldığı payları
artıracağız.
Özetle, PKK'ya kaynak aktardığı şüphesi olan belediye başkanı yargı kararı alınana dek koltuğunda oturmayı sürdürecek. Görev suçu işlediği tespit edilse de yerine yine
belediye meclisinin seçtiği başka bir PKK taraftarı oturtulacak. Yetmedi, belediyelere hem idari hem de mali özerklik getirecek politikalar uygulanacak. Onlara devletten daha fazla bütçe akıtılacak.
CHP Genel Kongresi'nde, kürsüden "Hakkâri'de söyledim. CHP Genel Kurultayı'nda yine söylüyorum. Yerel Yönetimler Özerklik Şartı'nı getireceğiz" diyen Kılıçdaroğlu, hâlâ bu sözünün arkasında mı? Sinan Oğan'a oy verenlere şirin görüneceğim diye bir bozkurt işareti yapmadığı kalan Kılıçdaroğlu, esas bu soruya cevap verirse sevinirim.