"Babacan ve Akşener arasında gerginlik çıktı. Akşener, 'Ben bu şartla masaya geldim, istiyorsanız kalkayım' dedi. Sesler yükseldi.
İyi Parti lideri 'Yeter' diye bağırdı. Araya Davutoğlu girdi. Sesler salonun dışına taşınca Akşener'in arabası bile hazırlandı. Neyse ki anlaşma sağlandı ve Davutoğlu, tartışmalı 12. maddeyi kaleme alıp metne geçirdi." CHP'nin kanalı Halk TV'de çalışanİsmail Saymaz, Kılıçdaroğlu'nunadaylığının açıklanmasınasaatlerkala kapılararkasında olanlarıböyle aktarıyor. Eski CHPMilletvekili olangazeteci BarışYarkadaş da şöyleaktarmış:
"Akşener'i anlayamıyorum. Partisinin barajın altında kalacağını görünce masaya dönüyor; toplantıda yine masayı terk ediyor. Akşener, Babacan'a sinirlenip çıkarken, Davutoğlu engelleyip salondaki mescitte 15 dakika konuşuyor. Akşener geri dönüyor. Ne yapmak istediğini anlayan var mı?"
Sadece şu iki anekdot bile karşımızda bir kaos ittifakı olduğunu anlamaya yeterli. Halka açıkladıkları mutabakata görekazandıkları takdirde 7 cumhurbaşkanıyardımcısı olacak. İkisi icracıolacak ama aynı zamanda en büyükiki şehrimizi de yönetmeye devamedecek. Genel başkanlara bakanlıklarbölüştürülecek. Cumhurbaşkanı,genel başkanlara danışmadan valibile atayamayacak. Seçilmiş cumhurbaşkanıaynı zamanda iç ve dışpolitikada atacağı her adımda genelbaşkanların oluruna bakacak. Dahaiktidar olmadan birbirlerine girenler,iş bir de güç paylaşımı yapmayagelince ne olur siz düşünün.
Kendi tabiriyle "kumar masası"na geri dönen Akşener şu konuda haklıydı: "Millet İttifakı ile Cumhurİttifakı'nı karıştırıyorsunuz. Cumhurİttifakı et-tırnak, mezara kadar,kader birliği. Gözleri yanıyor birbirlerihakkında konuşurken. Çok duygusalbir ittifak. Bizimki öyle değilki, bizimki proje bazlı bir ittifak."
Akşener'in Cumhur İttifakı'nın menfaat temelinde değil de ilkeler temelinde kurulduğunu söylemesi, siyasi hayatının belki de en isabetli tespitiydi.
Cumhur İttifakı, ilkesel sınırları belli, ortak bir temel üzerine ülkeyi yükseltmek için kurulmuş bir birlikteliğe işaret ediyor. Ülkeyi yıkıma götürmek isteyen 15Temmuz gecesinin,Cumhur İttifakı'nınkuruluş gecesiolması da buminvalde tesadüfdeğil. Ancak Millet İttifakı'nın ortaklaştığı tek bir ortak ülkü ve hülya var: Erdoğan'ı yıkmak. Yıkmak üzere kurulan birliktelik kendi kendini yıkmaya mahkûmdur. Burada Bahçeli'nin hakkını dateslim etmek gerekiyor. İsminin ağırlığınayakışan bir ciddiyetle hareketeden Bahçeli, Cumhur İttifakı'nıhiçbir pazarlığın konusu yapmadığıgibi süfli hiçbir tartışmanın konusuda yapmamış, yapanları çevresindenuzaklaştırmıştır. Fitneyi, çıkmasınafırsat vermeden söndürmüştür.
AK Parti ve MHP tarafından beş yıl önce YSK'ya sunulan Cumhur İttifakı Protokolü'nde, "Cumhur İttifakı, Türkiye'nin istiklalini ve istikbalini her şeyin üstünde tutan bir anlayışla, güçlü ve istikrarlı bir parlamento yapısının oluşturulması ve gelecek 5 yıl içinde Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin bütün kurum ve kurallarıyla yerleşmesini temin etmeyi hedeflemektedir" deniyordu.
İttifak, bu hedef dahilinde hem sözünü tuttu hem de Karabağ'dan Libya'ya, Suriye'den Doğu Akdeniz'deki menfaatlerimize dek ülkemizin alnını ağartan başarılara imza attı. Millet, hangi ittifakın gerçekten"Millet İttifakı" olduğunu 14Mayıs'ta bir kez daha gösterecektir.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.