CANLI YAYIN
Uzman Erdem: İzmir Bornova 2. Jandarma Komando Tugay Komutanlığı olarak depremin hemen ardından bölgeye intikal etmişler.
Kahramanmaraş Atatürk Parkı'ndaki çadırkentte tanıştık. "Uzman Erdem" deyince 8 bin kişilik çadırkentte neredeyse tanımayan yok. Buna şaşırmadık; çünkü görevi olmamasına rağmen dağıtım yaparken numarasına göre çadırlara ihtiyaçlarını götürmemize dek her adımda bize de yardımcı oldu.
Çadırkentte derdini dinlemediği, hayatına dokunmadığı çocuk neredeyse kalmamış. Güvenlik için çıktığı her devriyede yanına bir poşet abur cubur alıp çocukları sevindiren birisi. "Burada aldığım duayla sırtım yere gelmez inşallah" diyor. Bence de haklı, Allah ayağına taş değdirmesin.
Turgay Muhtar: Sakarya Serdivan ilçesindeki Kasımpaşa Mahallesi'nin muhtarı Turgay Aldızoğlu, aynı zamanda inşaat işiyle de uğraşıyor. Bu yüzden yıkık binaya neresinden girilir, hangi kolon tehlikelidir vb. teknik bilgileri de gerekli malzemeleri de varmış. 99'da depremin nasıl yaralar açtığına bizzat şahit oldukları için duyar duymaz yola çıkmışlar.
Biri 3 yaşında çocuk olmak üzere dört kişiyi kurtarmışlar. Diyarbakır'a kadar gidip çocuklara gerekli ilaç temini yapmışlar. Yemek dağıtıp çadırlar kurmuşlar. Şu anda da 500 kişilik bir çadırkentin kuruluşunda emek veriyorlar.
Çadlı Musa: Dört yıl önce üniversite eğitimi için Çad'dan Karabük'e gelmiş. Gururla "78" diyor. Çocuk gelişimi eğitimi aldığı için Kızılay gönüllüsü olarak depremzede çocuklara psikolojik destek sağlamak amacıyla Hatay'da bulunuyor. Çadırkentte bir haftasını dolduran Musa'ya "Bize bir mesajın var mı?" diye sordum; "Gönüllü olalım" dedi.
Yeni Anadolu Madencileri: Yaklaşık 500 kişilik bir ekiple depremi haber alır almaz sahaya intikal etmişler. Toplamda kaç kişi kurtardıklarının sayısını bile bilmiyorlar, "Yüzlerce" diyorlar. Ne bilinmek, ne görünmek dertleri var. "Kömür değil, ömür için geldik" madencilerimizin ortak sloganı olmuş. Kimbilir kaç ömre vesile oldular; sessiz sedasız evlerine dönmeye hazırlanıyorlar.
Komando, psikolog, muhtar, madenci... Hepsinin ortak noktası vicdan ve merhamet. Allah hepsinden razı olsun. Boyundan büyük gürültü çıkaranlara, bu büyük acıdan PR devşirenlere, enkaz üstüne sandık kuranlara değil; onlara kulak verin.
Kahramanmaraş Atatürk Parkı'ndaki çadırkentte tanıştık. "Uzman Erdem" deyince 8 bin kişilik çadırkentte neredeyse tanımayan yok. Buna şaşırmadık; çünkü görevi olmamasına rağmen dağıtım yaparken numarasına göre çadırlara ihtiyaçlarını götürmemize dek her adımda bize de yardımcı oldu.
Çadırkentte derdini dinlemediği, hayatına dokunmadığı çocuk neredeyse kalmamış. Güvenlik için çıktığı her devriyede yanına bir poşet abur cubur alıp çocukları sevindiren birisi. "Burada aldığım duayla sırtım yere gelmez inşallah" diyor. Bence de haklı, Allah ayağına taş değdirmesin.
Turgay Muhtar: Sakarya Serdivan ilçesindeki Kasımpaşa Mahallesi'nin muhtarı Turgay Aldızoğlu, aynı zamanda inşaat işiyle de uğraşıyor. Bu yüzden yıkık binaya neresinden girilir, hangi kolon tehlikelidir vb. teknik bilgileri de gerekli malzemeleri de varmış. 99'da depremin nasıl yaralar açtığına bizzat şahit oldukları için duyar duymaz yola çıkmışlar.
Biri 3 yaşında çocuk olmak üzere dört kişiyi kurtarmışlar. Diyarbakır'a kadar gidip çocuklara gerekli ilaç temini yapmışlar. Yemek dağıtıp çadırlar kurmuşlar. Şu anda da 500 kişilik bir çadırkentin kuruluşunda emek veriyorlar.
Çadlı Musa: Dört yıl önce üniversite eğitimi için Çad'dan Karabük'e gelmiş. Gururla "78" diyor. Çocuk gelişimi eğitimi aldığı için Kızılay gönüllüsü olarak depremzede çocuklara psikolojik destek sağlamak amacıyla Hatay'da bulunuyor. Çadırkentte bir haftasını dolduran Musa'ya "Bize bir mesajın var mı?" diye sordum; "Gönüllü olalım" dedi.
Yeni Anadolu Madencileri: Yaklaşık 500 kişilik bir ekiple depremi haber alır almaz sahaya intikal etmişler. Toplamda kaç kişi kurtardıklarının sayısını bile bilmiyorlar, "Yüzlerce" diyorlar. Ne bilinmek, ne görünmek dertleri var. "Kömür değil, ömür için geldik" madencilerimizin ortak sloganı olmuş. Kimbilir kaç ömre vesile oldular; sessiz sedasız evlerine dönmeye hazırlanıyorlar.
Komando, psikolog, muhtar, madenci... Hepsinin ortak noktası vicdan ve merhamet. Allah hepsinden razı olsun. Boyundan büyük gürültü çıkaranlara, bu büyük acıdan PR devşirenlere, enkaz üstüne sandık kuranlara değil; onlara kulak verin.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
