Bu yıl dünyanın dört bir yanında, pek çok ülkede seçim sandıkları kurulacak. Pakistan'dan Finlandiya'ya, Arjantin'den İspanya'ya kadar pek çok yerde halk ülkesinin gidişatına yön verecek. Ama saydığımız tüm bu seçimlerin en önemlisi Türkiye'de yapılacak. Bunu sadece biz söylemiyoruz;dünyanın önde gelen yayınorganlarından The Washington Post da aynı fikirde.Gazetede yayımlanan "Dünyanın 2023'tekien önemli seçimi Türkiye'de yapılacak" başlıklımakalenin adı zaten yeterince açıklayıcı.
Bobby Ghosh imzalı makalede, Türkiye seçim sonuçlarının öncelikle Washington, Moskova ve buna ek olarak sadece Avrupa değil, Ortadoğu, Orta Asya ve Afrika'daki başkentlerin jeopolitik ve ekonomik hesaplarını etkileyeceği belirtiliyor. Ve şu ifadeler kullanılıyor: "Ankara'nın dünya meselelerindeki etkisi,Erdoğan'ın dümendeki uzun görevi boyunca eldeettiği başarıların kanıtıdır. Buna rağmen, yurtiçindeve yurtdışında, seçim beklentileri karışık duygularuyandırıyor. Ve 19 Haziran'da gitmesini dileyenler,bundan sonra kimin veya neyin geleceğikonusunda iyimser olamazlar."
Avrupa, Ortadoğu, Orta Asya ve Afrika... Türkiye'nin etki alanı daha nasıl anlatılabilir, bilemiyorum. Türkiye'nin, Erdoğan liderliğinde gerçekleştirdiği diplomasi atılımları, belki de Ukrayna Savaşı'yla birlikte zirveye ulaştı. Türkiye'nin Osmanlı'dan miras kalan ve uzun yıllar ihmal ettiği Ortadoğu ve Afrika'da yeniden etkisini artırması pek çok başkentte yakından izleniyor. Ata topraklarımız olan Orta Asya ile gerek diplomasi gerekse ekonomi ve özellikle enerji alanındaki işbirlikleri de pek çok ülkenin markajı altında.
Makalede elbette Batı basınında çıkan hemen hemen her yazı gibi Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı hedef gösteren ifadeler de var. O ifadeleri de buraya taşımak istiyorum; çünkü o eleştirilerin aslında Erdoğan için gurur nişanı olduğunu görmemek için kör olmak gerek.
Mesela şu ifadelere bir bakın: "Batılı liderlerErdoğan'ın gidişini görmekten memnun olacaklar.Rusya'dan füze savunma sistemleri alarakNATO'nun güvenliğini baltaladı, İsveç veFinlandiya'nın üyeliğini engelleyerek ittifakı boşaçıkardı, defalarca Avrupa'yı mülteci akınına uğratmaklatehdit etti ve son aylarda Yunanistan'akarşı giderek daha kavgacı bir söylem kullandı."
Neymiş? Batılı liderler Erdoğan'ın gitmesini dört gözle bekliyormuş. Batı'nın desteklediği siyasilerin Türkiye'deki icraatı ortadayken, ancak bu ülkenin çıkarlarını gerçekten savunan bir liderin gitmesini isteyecekleri bir gerçek.
Muhalefet "dış güçler" sözüyle dalga geçedursun; eminim Türk milleti sandık başındayken, "Erdoğan'ın gitmesini isteyenler kimler?" sorusunu da aklında bulundurarak oy verecektir.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.