Onu alma, beni al

Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin öne çekilme ihtimali gittikçe güçleniyor. Ancak Erdoğan karşıtlığından başka ortak noktası olmayan 6'lı masa unsurları hâlen ortak aday çıkarabilmiş değil.
10 saat süren son istişare toplantılarının sonuç metninde kendi ifadeleriyle yine "istişare etme" kararı alan 6'lı masanın ocak ayının sonuna doğru yapılacak toplantısından bir netice çıkacak mı, bilmiyoruz.
Ancak önümüzdeki tabloya baktığımızda görünen kabaca şu:
Cumhurbaşkanlığı adaylığı için CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, İyi Parti Genel Başkanı Akşener'i...
CHP'li belediye başkanları Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş, Kılıçdaroğlu'nu...
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan ise herkesi adaylığına ikna etmeye çalışıyor.
Kılıçdaroğlu'nun halihazırda delege yapısına hâkim olmasının da etkisiyle partinin önde gelenleri kendisinin adaylığını gönülden veya mecburen destekliyorlar. Fakat Kılıçdaroğlu'nun Alevi olmasını bile geçen sene diline dolayabilen malum İyi Partililer, Akşener'in de muhtemel bir Kılıçdaroğlu adaylığını istememesinden güç alıyorlardı.
CHP'li Yavaş ise kendisine yöneltilen "Aday olacak mısınız?" sorusuna, "Bizden başka bir görev istenirse bu 6'lı masanın görevi. Onlar ne derse ona uyacağız" diyerek yeşil ışık yakmıştı.
İBB Başkanlığı'nı bir zıplama tahtası olarak gördüğü artık herkesin malumu olan İmamoğlu ise "Ben diyorum ki sağlıklıyım, inançlıyım ve kararlıyım ki bu omuzlar her yükü taşır. Onun için 6'lı masadan çıkacak kararın en önde koşan, en çalışkan neferi ben oluyorum" diyerek hevesini iyice açık etmişti.
İmamoğlu'nun geçen ay hakaretten hüküm giymesi sonrası da Akşener'in Kılıçdaroğlu'na karşı İmamoğlu'na desteği ayyuka çıktı. CHP içinde artık İmamoğlu'ndan "Akşener'in Belediye Başkanı" diye söz edildiği bile dile getiriliyor.
DEVA Partisi lideri Babacan geri durur mu? "6'lı masa beni aday olarak desteklerse hem seçilebilirim hem de en iyi şekilde yaparım" diyerek son kulvarda atağa kalktı.
6'lı masa bitmez tükenmez istişareleri ile ortak bir cumhurbaşkanı adayına karar verebilirse, ekonomiden dış politikaya kadar devlet yönetimine ilişkin de ne düşündüklerine kulak verebileceğiz. O günleri hasretle bekliyoruz...