‘Demokrat Dede’ye ‘Meral Ana’ operasyonu

Kılıçdaroğlu için gün keyifli başlamıştı. ABD ve İngiltere'den sonra Almanya yolcusuydu. Pasaport kuyruğunda fotoğraf çektirip, "Tarifeli uçakla gidiyorum, ne mütevazı adamım" pozu bile vermişti. Fakat İmamoğlu-Akşener komplosu yüzünden özel jetle geri döndü.
İlahi adalet. Kaset operasyonuyla başa gelen 'Demokrat Dede', bir yargı operasyonuyla alaşağı edilecek gibi görünüyor.
Operasyon derken, cemaziyelevveli itibarıyla CHP ile nişanlı jüristokrasinin bilerek CHP'ye kumpas kurduğunu kastetmiyorum. Ancak neticeye bakınız.
Anketlerde uzun zamandır diplerde gezinen, balonu patlamış, beceriksiz ve icraatsız bir belediye başkanı hakkında ettiği hakaret sebebiyle hem hapis cezası hem de siyasi yasak kararı veriliyor. Dava ya istinaftan ya Yargıtay'dan dönecek. Dönene dekse İmamoğlu siyaseten kaymağını yemiş olacak.
Akşener ise kararı bekliyormuş gibi saniyesinde Saraçhane'ye doğru yola çıktığını duyurdu. Gitti, İmamoğlu'nu bağrına bastı. "Bu şarkı da burada bitmez" diye yine ve tek referanslarının Cumhurbaşkanı Erdoğan olduğunu gösterdi. Kılıçdaroğlu, İBB'ye gelmeden hemen önce de "olay yeri"nden ayrıldı. Üstelik tüm bunları yaparken, sözde masa ortağı Kılıçdaroğlu'na bir telefon bile açma nezaketi göstermediğini Kılıçdaroğlu kendisi açıkladı.
O sırada mevzuya hâlâ uyanamayan CHP trolleri ise hâlâ şaşkındı; "AK Parti kendi ayağına sıkmaz ama nasıl oldu bu iş" diye dünden beri soruyorlar. Yargının AK Parti kontrolünde olmadığı gerçeğine hâlâ alışmaya çalışıyorlar.
Kılıçdaroğlu, Berlin'den ayağının tozuyla kendini Saraçhane'ye attı ve duruma el koydu. Kimsenin İmamoğlu'nun 16 milyon İstanbulluya hizmet etmesine engel olamayacağını belirten CHP lideri, "Yerin İstanbul; otur oturduğun yerde" demiş oldu.
Ertesi sabah katıldığı programda ise davadan "Beraat ya da erteleme bekliyorduk. Mahkemede tuhaf şeyler oldu" dedi. İmamoğlu'na sorarsan da "Her şey çok güzel oldu"; nereden baktığına bağlı...

***

'ÇALKALA HADİ ADAMIM'
Erdoğan'a, Milli Eğitim kitaplarında yer alan bir şiiri okudu diye hapis cezası verildi. Yargıtay onadı. Hapis yattı. Gerçekten muhtar olamayacak gözüyle bakılıyordu. İBB'de yaptığı hizmetlerle halkın takdirini kazandığı için sıfırdan bir parti kurabildi ve tüm engelleri tek tek aştı.
İmamoğlu'na ise hakaretten ceza verildi. Yargıtay bozacak. Hapis yatmayacak. Bırakın muhtarlığı, cumhurbaşkanı olsun isteniyor. Sıfırdan tek işe başlayıp bitirmemiş ki parti kursun. Hazıra konmak, CHP kitlesini önce arkasına, sonra da Akşener'in kanatları altına almak istiyor.
Ortada siyasi bir başarı da gerçek bir mağduriyet de yok. Kılıçdaroğlu- Akşener kayıkçı kavgası var. Çekirdeklerimizi aldık izliyoruz ama Akşener bir konuda haklı: "Bu şarkı bitmez"; sözlerini de paylaşmış olayım:
"Çalkala hadi adamım
Devrine durumuna göre çalkala
Hadi kitabına uyduralım
Ele âleme karşı zevahiri topla"