Yüz milyonlarca insanın heyecanla beklediği 2022 FIFA Dünya Kupası, Katar'ın başkenti Doha'daki Al Bayt Stadı'nda başladı.
Başladı başlamasına ama şimdiden belki de en çok konuşulan Dünya Kupası organizasyonu olmayı başardı. Kupa öyle bir tören ve organizasyonla başladı ki artık "DünyaKupası eski Dünya Kupası değil" dersek herhalde abartmış olmayız. Zira futbolun en büyük organizasyonuna, ilk kez Arap dünyası ev sahipliği yaptı. Böylece coğrafi, kültürel ve dini anlamda temsil daha hakkaniyetli bir boyuta ulaştı. Organizasyonun Katar'da yapılmasının makro boyutta anlamına az sonra değineceğim ancak önce, 2022 Dünya Kupası ne gibi ilklere sahne oldu kısaca bir bakalım istiyorum.
Dünyaca ünlü oyuncu MorganFreeman, belki de organizasyonun en çokkonuşulan ismi oldu. "İnancın Hikâyesi"isimli belgeseliyle bilinen Freeman, törendefiziksel engelli bir gençle Hucurat Suresi'nin13. ayetini okudu. Ayeti bir kez de ben hatırlatmışolayım: "Ey insanlar! Doğrusu biz sizi birerkekle bir dişiden yarattık. Ve birbirinizletanışmanız için sizi kavimlere vekabilelere ayırdık. Muhakkak ki Allahyanında en değerli olanınız, O'ndanen çok korkanınızdır. Şüphesiz Allahbilendir, her şeyden haberdardır."
Doha'ya dünyanın dört bir yanındanadeta akın eden taraftarın İslam'ı daha iyi tanımasıiçin de büyük bir organizasyona imzaatıldı. Katar'ın turistik ve ticari merkezlerindenİnci Adası'ndaki çeşitli noktalarda bulunanpanolara hadis-i şerifler ve İngilizce çevirileriasıldı.
Panolarda, "Her iyilik bir sadakadır","Yarım hurma bile olsa kendinizi(sadakayla) ateşten koruyun, o dayoksa güzel bir söz söyleyin" hadis-i şerifleriyer aldı. Stadyumdaki her koltukta, İslamkültürünü ve Katar'ı anlatan materyaller içerenbir çanta vardı. Arap kültürünün dünyayatanıtılması amacıylaaçılış törenindegöçebe kabilelerinyer aldığı halkoyunu gösterisi degerçekleştirildi.
Ancak tek amaç, tek taraflı olarak Arap kültürünün anlatılması değildi. Değişik kültürlerden motifler de, popüler kültürle harmanlanarak açılış töreninde yer aldı.
Dünya Kupası gibi organizasyonların neden daha çok Batılı ülkelerde düzenlendiğine dair eleştirilere verilen cevap hep aynıydı: Doğu'da böylesine büyük organizasyonların altından kalkabilecek kapasite yok. Görkemli açılış töreni tüm bu tezleri yerle yeksan etti.
Organizasyonun bir de Türkiye boyutu var. Açılış törenini Cumhurbaşkanı RecepTayyip Erdoğan da stadyumda, Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamad El Sani ve konuk diğer devlet ve hükümet başkanlarıyla izledi. Türkiye ile Katar arasında stratejik ortaklık düşünüldüğünde, Erdoğan'ın organizasyona katılan en önemli liderlerden biri olduğunu söylemek yanlış olmaz. Bu önemi perçinleyen bir diğer konunun da altını çizmek lazım: Risk ve tehditlerin giderilmesineyönelik görevler Katar'da üssü bulunanordumuza, stadyum ve otellerdekigüvenlik operasyonları ise Türk polisineemanet. Bu, güvenlik güçlerimizin uluslararası alandaki itibarının yüksekliğine işaret eden bir veridir. Uzun lafın kısası, dünyada değişen güç dengeleri, Batı'nın kültürel hegemonyasının zayıflaması, ekonomik ve siyasi gücün artık iyiden iyiye Doğu'ya kayıyor olması...
Makro anlamda bu organizasyonun, tüm bu noktaları kanıtladığını söylemek iddialı ancak temeli olan bir tez. Katar'ın Batı'nın onayını alma ihtiyacı hissetmeden, kimseye şirin görünmeye çalışmadan, özgüvenle İslam kültürünü tanıtma çabası takdire şayan.
Dünyanın en büyük organizasyonlarından birisini İslam tebliği ve temsili için değerlendirmek akıllıca ve bir o kadar da iddialı bir gir-i şimdi. Ve Katar bunu başardı. Dünya kupası -İslam coğrafyası da dahil- artık gerçekten tüm dünyanın kupası...
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.