Kılıçdaroğlu baktı 6'lı masayı liderliğine ikna edemiyor; şansını bir de Batı ülkelerinde denemeye karar verdi. Önce Amerika'ya gitti, ardından Londra'ya; sonraki durağı ise Almanya olacakmış.
Ne var ki her gezide
Kılıçdaroğlu, bir çuval inciri berbat edecek bir söz veya harekette bulunmayı başarıyor. Mesela CHP yanlısı KRT
televizyonunda ağırlanıyor ve Amerika'da geçirdiği
sır sekiz saat üzerinden İngiltere programında
da benzer bir durum olup olmayacağı soruluyor.
Kılıçdaroğlu ise
"Ben şimdilik iyi akşamlar diliyorum" diyerek soruyu cevaplamadan kaçıyor.
Aynı Kılıçdaroğlu, şubat ayında Hazine ve Maliye Bakanı
Nureddin Nebati'nin İngiltere'de iş insanlarıyla yaptığı buluşma için
"Bakan Nebati, İngiltere'ye bir avuç tefeciye dilenmeye gitti" yorumunu yapmıştı.
Nitekim CHP liderinin Londra'da gazetecilerle buluşması sırasında A Haber Muhabiri
Alpaslan Düven de bunu hatırlatıp
"'İngiltere'ye temiz para bulmaya gidiyorum' dediniz ama geçmişte 'Londra'daki tefeciler' demiştiniz. Üstelik İngiltere kara para aklama merkezi konumunda, bunu The Times da söylüyor, neler dersiniz?" sorusuna karşılık Kılıçdaroğlu yeni bir gafa imza attı ve
"İngiltere'nin gri listede olduğunu bilmiyordum" cevabını verdi.
Öte yandan Kılıçdaroğlu'nun yatırım ve sermaye karşıtlığı sicili oldukça kabarık. CHP lideri, 5 Ağustos 2017'de Alman Focus dergisine verdiği röportajda, "Türkiye'de halihazırda hiç kimse için güvenlik garantisi olmadığını söylüyorum. Ne canınız ne de mal ve mülkünüz için" ifadeleriyle yabancılara
"Türkiye'ye yatırım yapmayın" çağrısında bulunmuştu. Bu çağrıyı 18 Kasım 2019'da BİRKONFED İş Dünyası Konfederasyonu'nun
"Ekonomi Değerlendirme Toplantıları" programında
"Türkiye'de hiç kimsenin can ve mal güvenliği yok" cümlesiyle yineledi.
9 Mayıs 2021'de T24'e verdiği röportajında ise Kanal İstanbul yatırımcısına yönelik söylediği "İktidar olduğumuzda ihaleye giren yabancı bir ülke olursa o ülke ile aramıza mesafe koyacağız. Bunların paralarını kesinlikle ödemeyeceğiz. Eğer bizden bir banka buraya kredi verirse günü geldiğinde o da görür" sözleri ise hâlâ hafızalarda.
Ülkemize yabancı yatırımcı gelmesin diye deyim yerindeyse kırk takla atan Kılıçdaroğlu'nun, temiz sermaye getirme iddiası,
12 yılı aşan genel başkanlık serüveninde yer alan
kirli siyaset örneklerinden biri olarak tarihe geçecek.
Üstelik, adaylık konusunda İyi Parti bir kenara dursun, masanın irili ufaklı ortaklarını bile ikna edemeyen Kılıçdaroğlu'nu kim, hangi sıfatla, neden ciddiye alacak; o da merak konusu. Maalesef olmadı, olmuyor, olmayacak...