Kuralın istisnası olarak Türkiye
O çokbilmiş Washington think-tank camiası ile yabancı kalemşorlar, Erdoğan'ın Türk dış politikasını felakete sürüklediğini iddia edip yaptırım uygulanması çağrısında bulunuyordu.
Peki gelinen noktada ne oldu? Türkiye, Batı'nın da çok ihtiyaç duyduğu istisnai bir mertebeye ulaştı. Rusya ile Batı arasındaki yegâne diyalog kanalı haline geldi. Ne Batı'nın ne de Doğu'nun vekâlet savaşlarında bir piyon olmayı kabul etti. Kendi menfaati doğrultusunda özgün bir konumu kendisine inşa etti.
Şimdi bu altı yıllık diplomatik emeğin meyvelerini, dünyayı rahatlatan tahıl diplomasimizden Afrika'daki Fransız etkisinin en somut rakibi haline gelmemize, Bosna- Sırbistan veya Azerbaycan- Ermenistan arasındaki gerilimlerde kilit ülkelerden biri olmamıza dek pek çok alanda görüyoruz.
Başkan Erdoğan'ın Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'ndaki konuşmasının önemli bir bölümü de bu "kuralın istisnası" olan duruşumuza atıftı aslında.
Rusya-Ukrayna arasındaki istisnai rolümüzü İstanbul Mutabakatı ile taçlandırmamızın BM'nin küresel ağırlığına da katkı olduğunu Başkan Erdoğan şöyle ifade etti:
"Tarafları önce Antalya Diplomasi Forumu'nda, sonra İstanbul'da bir araya getirdik. Sayın Genel Sekreter'le birlikte yürüttüğümüz yoğun çabalar neticesinde Ukrayna tahılının dünyaya ulaşmasını temin ettik."
Mülteci politikasıyla "ruhsuz dünyanın ruhu" olarak tanımlanması gereken ülkemizin liderinin 9 aylık Asım bebeğin cansız bedenini küresel düzenin efendilerine gösterip hesap sorması da bu seneki BMGK hitabının unutulmazları arasındaydı. Türkiye, mülteciler konusunda da "kuralın istisnası" olmayı sürdürüyor.
Bu müstesna konum sayesinde ileride başka uluslararası krizlerde de arabulucu rolü üstlenmemiz şaşırtıcı olmaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Göbeğimizi kendimiz keseceğiz (01.11.2024)
- Trump mı, Harris mi? (30.10.2024)
- Cehennem odunu (22.10.2024)
- Discord ve ebeveynler (11.10.2024)
- Ambargo böyle kaldırılır (09.10.2024)
- 7 Ekim’de başlamadı (08.10.2024)
- Esas gündem (04.10.2024)
- İsrail, Türkiye’ye saldıracak mı? (02.10.2024)
- Durra’dan bugüne.. (01.10.2024)
- Hanımefendi’nin sömürge karşıtı duruşu (27.09.2024)