HİLÂL KAPLAN

‘Müesses nizam’ denince akla...

12 Eylül darbesinin yıldönümünde "Türkiye'de müesses nizam" tartışmalarının CHP'liler tarafından gündeme alınması ilk bakışta şaşırtıcı olabilir. Netice itibarıyla Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın oy kullandığı sandığın müşahidinin bile CHP'nin arka bahçesi Halk Evleri'nden çıktığı bir ortamda adı "müesses nizam"la birlikte alınan bir parti CHP.
Bir an için CHP'nin muhafazakârların oyunu almak için başlattığı helalleşme adımlarının bir yenisi olarak düşünebileceğimiz bu söylem değişikliği aslında Kemal Kılıçdaroğlu'nun genel başkanlığında defalarca gördüğümüz FETÖ anlatısını tekrarlamaktan başka bir şey değil.
Gündeme getirmek istedikleri iftira, Türkiye'de bol gazetecilik ödülü olan, ancak kariyeri terör ve organize suç örgütlerinin sözcülüğünden bir adım ileri gitmeyen trol gazetecilerin ortaya attığı "Erdoğan'ın önünün açılması için derin devlet tüm adımları attı" iddiasını cilalayıp önümüze sunmaktan ibaret.
12 Eylül'de darbe yapan Kenan Evren'in "Siyasal İslam'ı güçlendiren kişi olduğuna" çoktan ikna oldular. "Kadınların saçlarının görünmesi günah olacaksa Allah onları saçsız yaratırdı" gibi İslam âlimlerinin 1400 yıldır akıllarına gelmeyen fetvalarına yıllarca alkış tutup, Kenan Evren'i yargılayan lideri 12 Eylül'ün ürünü kabul etmek tam bizdeki muhalefete yakışacak bir saçmalıktı.
Ancak muhalefet bu gerçeği unutturmak için Sedef Kabaş'tan aldığı ilhamla sürekli yalan söylemeye devam ediyor. Sağlığı, diploması derken eski yalanlardan sıkılmış olmalılar ki şimdi "12 Eylül Erdoğan'ın önünü açmak için yapıldı" bile diyebildiler. Bu senaryoyu da FETÖ tetikçileri kendilerine dayattı.
Dört yıl önce milletvekili adayı gösterilmediği için Kemal Kılıçdaroğlu ve yardımcılarını istifaya çağıran Eren Erdem'in şimdi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı derin devletin adamı olmakla suçlaması ve Kemal Kılıçdaroğlu'nu demokrasi kahramanı gibi pazarlamaya çalışması, Türkiye'deki muhalefetin FETÖ'nün senaryolarına nasıl muhtaç olduğunu gösteriyor.
Hakikati unutturmak isteyenlere bir kez daha hatırlatmakta fayda var:
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 12 Eylül darbecilerinin mahkûm olmasını sağlayan liderdir.
28 Şubat darbecilerinin mahkûm olmasını sağlayan liderdir.
15 Temmuz darbe girişimini engelleyen ve darbecileri hapse atan liderdir.
"Müesses nizamla mücadele ettiğini" iddia eden muhalefet ise 12 Eylül darbecilerinin yargılanmasına karşı çıktı.
28 Şubat'ın hem suç ortaklığını yaptı hem de yargılanmasına karşı çıktı.
Deniz Baykal'a kaset kumpasından 15 Temmuz'a, 15 Temmuz'dan günümüze FETÖ'nün sözcülüğünü üstlendi. Birisi "müesses nizam" mı demişti?
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.