Geçtiğimiz haftaya şöyle bir bakın. Başkan Erdoğan, güvenlik sebebiyle Polonya üzerinden Lviv'e karayolu ile geçerek Ukrayna'ya gitti ve Potoçki Sarayı'nda, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Guterres'le birlikte Ukrayna Devlet Başkanı Zelenski ile bir araya geldi.
Dünya basınının yoğun ilgiyle takip ettiği ziyaret sırasında Zelenski, tahıl koridoru noktasındaki emekleri için Başkan Erdoğan'a minnettar olduğunu belirterek Türkiye'ye teşekkür etti. Erdoğan, yabancımedya tarafından olasıbir Rusya-Ukrayna barışınınöncülerinden olarakyansıtıldı.
Ertesi gün Esenler'e gelen Erdoğan, 60 bin konutluk kentsel dönüşüm projesinin ilk etabının teslim projesine katıldı. Son 20 yılda 48 milyar lira tutarında yatırım yapılan Manisa ilimizdeki toplu açılış törenlerine iştirak etti. Bir önceki hafta iseBaşkan Erdoğan bukez Soçi'ye günübirlikbir çalışma ziyaretindebulunup Rusya DevletBaşkanı Putin ile dörtsaati aşkın bir görüşmegerçekleştirmişti. Yinedünya basınının yakındantakip ettiği görüşmenin basınaaçık bölümünde Putin,"Tahıl ürünlerinin sevkiyatınedeniyle Türkiye'yeteşekkür ediyorum. Sizinkişisel çabanız sayesindemümkün oldu" demişti.
Soçi'den gece yarısı dönen Erdoğan, ertesi gün de Kocaeli ilimize giderek oradaki toplu açılış törenlerine katılmış, Kocaeli'ni lojistik bir merkez yapma vizyonlarını ilan etmişti. Bir yandan küreseldiplomasi noktasında bukadar aktif rol alırken,öte yandan yerel meselelerinçözümü için azamigayret gösteren başka birlider yok. Erdoğan'ı sevinsevmeyin, ama bu yönünükabul etmeyip inkâr diliyleyaklaşmak, hatta bazıCHP'liler gibi istihza etmekancak kendilerini alçaltır.
Erdoğan hem milletinin menfaatlerini muhafaza hem de dünya barışını tesis amacıyla kendi yolunda ilerlerken, yol kenarındaki diken olmaya heves edenler iyi düşünmeli...
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.