Salih Selman, Saint-Joseph Lisesi'ni başarıyla bitirdikten sonra Çapa Tıp Fakültesi'ndendereceyle mezun oldu. Selman, Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nin en başarılı doktorlarından biriyken ve genel cerrahi alanındaki başarısı herkesin malumuyken sakalı sebebiyle 28 Şubat sürecinde ameliyatyapma imkânından mahrumbırakıldı. Bunun üzerine istifa etti ve bir yandan serbest hekim olarak mesleğini sürdürürken diğer yandan kendini savaş-afet bölgelerinde gönüllü cerrahlık yapmaya adadı.
Dört dil bilen Selman, 40 yaşından sonra Kuran-ı Kerim'i ezberleyip hafız oldu. On yıl boyunca nöbet sonrası bile gidip aksatmadan devam ettiği tefsir dersleri vesilesiyle icazet aldı. Bugün tıbbiyeliler başta olmak üzere pek çok gence verdiği sohbetlerle ulaşmaya, ilminin zekâtını vermeye çalışıyor.
Ancak 15 Temmuz'un yıldönümünde, yıllar önce yaptığı bir konuşması sanki 15 Temmuz gecesiyle ilişkiliymiş gibi lanse edilerek sosyal medyada hedef alındı Selman. Önce "bankamatikfaresi" diye bilinen bir trol, ardındanbir komplo tüccarı ve diğerleri arka arkaya Selman'ın icra ettiği istisnai bir tıbbi prosedürle dalga geçmeye başladılar. Dertleri elbette en başta dindarla, sonra da 15 Temmuz ileydi...
Selman, hastanın kalp tamponadını nasıl açıp perikardı kandan temizlediğini anlatırken "Allah'ın sünnetiböyle" diyerek kanın kalp içinde kalmasının neden hayati olduğunu anlatıyordu. Aslında bir genel cerrah olarak acil müdahalesi ile kalp cerrahlarınanasıl zaman kazandırdığını ifade ediyordu. Ama bunu yaparken üzerinde smokini yoktu, damat tıraşlı değildi ve Latince kelimeler kullanmamıştı. Yüzünde sakalı, üzerinde cübbesi, dilinde imanı vardı. Ve cahiller, sadece bu sebeple onu hakir gören sözlerle bu müstesna tıbbi müdahaleyi bile alaya alabildiler.
Dillerinden düşürmedikleri liyakat ve ilim kelimelerinin mücessem hali olan bir adamı, sadece dini semboller üzerinden aşağılama hakkını kendinde gören bu zihniyetin asla değişmeyeceğini idrak etmemiz için daha kaç örnek görmemiz gerekecek acaba?... Salih Selman'a yapılanlar, buağır "hastaların", bu ümitsizvakaların sadece bir semptomudur. Esas maraz çok daha derindedir. Helalleşmeymiş, kucaklaşmaymış, barışmaymış; geçiniz.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.